Mart ayına geldik. Birbirinden değerli filmler vizyon alacak bu ay. Biz de oyuncuların, yönetmenlerin peşine takıldık. Öncelikle Osman Sınav’ın filmi Aşk Kırmızı’nın başrol oyuncusu Nurgül Yeşilçay ile önemli bir sohbet yaptık.
Bu röportajda Nurgül Yeşilçay’ın içinde kabaran o öfkeyi ve kendine güveni göreceksiniz. Bir sonraki filmimiz ise Eve Dönüş Sarıkamış 1915’ti. Sinemamızın beyefendi ve değerli oyuncusu Uğur Polat konuğumuzdu. Bir çok siyasi alt metne sahip filmde oynamış Polat ile sinemamızın günümüzün gerçekleriyle yüzleşip yüzleşmediğini tartıştık. Bu ay Azerbaycan’dan konuklarımız vardı. Hoca filminin başrol oyuncuları İlgar Musayev ve Nigar Bahadırqızı yaşanan Hocalı katliamını ve filmden aldıkları geri dönüşü bize anlattılar. Röportajlarımızla sadece Türk sinemasının nabzını tutmadık. Ünlü yönetmen Darren Aronofsky’de Türkiye’deydi. Acar muhabirimiz Buket Kahraman hemen teybini ona uzattı. Bakın neler söyledi Aronofsky… Türkiye sinemanın önemli isimlerinin uğrak yeri oldu bu ay. Lost dizisinin yapımcısı Ra’uf Glasgow İstanbul’daydı ve Buket’e “Lost ekibi Çanakkale ruhunu geri getirecek” gibi çok iddialı bir laf etti. Özel dosyalarımız da ilginizi çekecek sanıyorum. Sefiller filmiyle ilgili yıllar içinde kaç uyarlama yapıldı, bu filmlerin zayıf veya güçlü yönleri nelerdi hepsini Başak Bıçak yazdı. Merve İnce ise seks bağımlılığı gibi bıçak sırtı bir konunun üstüne gitti. Onun tarzı ve yazılara verdiği renk okuyucularımız için beğeni unsuru. Yazı İşleri Müdürümüz Banu Bozdemir ise bu sayıda önemli bir dosya yaptı. Eedebiyat uyarlaması filmlerin iyi bir toplaması sizi bekliyor. Geçen aydan beri başlattığımız dizi bölümümüz son hız devam ediyor. Buket bu sefer Yer Gök Aşk ekibinin peşinden Ürgüp’e gitti ve röportajı patlattı. En sevdiğimiz yabancı dizilerin nabzını tutan Burcu Mercan ise Doktor Who’yu mercek altına aldı. Sinemanın en keskin kalemlerinden Murat Tolga Şen’in Susmayan Köşesi yine zehir gibi bir yazıyla veryansına devam ediyor. Murat Tolga Şen soruyor “Lincoln filmini seyretmek için hangi gazeteci ABD’ye gidip filmi seyrettikten sonra aynı gün geri döndü?”. Fırat Sayıcı ise Uzun Filmin Kısası’nda kısa filmlerin genç yönetmenlerinden Burak Babayiğit ile konuştu. Ben yoruldum ama dergideki konular bitmedi. Portreler, kritikler, vizyondakiler, pekyakındalar ve haberler daha neler neler?