Türk asıllı Alman yönetmen Fatih Akın, ‘En Türk filmim’ olarak nitelendirdiği ‘Cennetteki Çöplük’te babasının memleketi Trabzon’un Çamburnu ilçesinde yaşanan çevre felaketine dikkat çekiyor.
Cennetteki Çöplük’ü çekmenize etken ne oldu?
Aslında Cennetteki Çöplük eski bir proje. Çamburnu benim dedemin memleketi. İlk defa 2005 yılında Yaşamın Kıyısında filmine mekan bakmak için Çamburnu’na gitmiştim. Oradaki insanlarla tanıştım, halkın tarlaların ortasında kurulmuş dev bir çöp arıtma tesisinin kaldırılması için gösterdikleri çaba karşısında çok etkilendim. Oradaki insanlara nasıl yardımcı olurum diye düşündüm. Osman Pepe’ye Çamburnu’nda bir çevre sorunu var, ne olacak diye sordum. O da bana “Sen uzman değilsin, uğraşma böyle şeylerle, sen film çek, kendi işine bak” dedi. Ben de bir film yapsam en doğrusu olur dedim. Beni teşvik ettiğini söyleyebilirim.
Filmden sonra ne gibi gelişmeler bekliyorsunuz?
Çamburnu’nda yapacak bir şey kalmadı. Ama gelecekte buna benzer projeler var Doğu Karadeniz’de çevre görevlileri aynı mekanizmaya devam etmek istiyorlar. Bu film belki kamuoyunun yardımı ile beraber bir hareketlilik yaratabilir, bir tartışma yaratabilir. Sivil toplum azınlıktan çoğunluğa geçebilir.
Cannes’da filmle ilgili tepkiler nasıldı?
Tepkiler çok güzeldi. Fransızlar da da büyük çevre olayları var. Fransa Akdeniz’i kirleten en büyük ülkelerden biri. Fransızlar bunu biliyor. Akdeniz ile ilgili bir çevre belgeseli şu an oynuyor Fransa’da. Ve orada bir sürü nükleer santral var ve oradaki çöpü halen ne yapacaklar bilmiyorlar. Çamburnu örneği küçük bir örnek ama bakıldığında dünyayı yansıtıyor. Seyreden kendisini görüyor. Japonya aldı filmi Japonya seyrettiği zaman fukujima geliyor aklına. Yurt dışı filme baktığında Türkiye’yi kötü gözle görmedi. Herkes görmek istediğini gördü.
Bu filmin kaderi olduğuna inanıyorsunuz, sizce bu nedir?
Bir kişi bile bu filmi seyrettiğinde konuyla ilgili düşünmeye başlar ve çevreye karşı belli bir sorumluluk hissederse bir şeylerin değişmeye başlayacağına inanıyorum. Amaç bir tartışma yaratmak, gündeme getirmek. Bu filmin kaderi de bu tartışmayı başlatmak. Böylece insanlar bu konuları kendi öz hayatlarında da düşünmeye başlayacaklar.
Yılmaz Güney ile ilgili bir projeniz olduğundan bahsettiniz? Ne zaman ve nerede çekmeyi planlıyorsunuz?
Yılmaz Güney ile ilgili belgesel projem var. Oyuncular henüz belli değil. Bir sinema ustası olarak Yılmaz Güney’i çok beğeniyorum. Fatoş Güney, Yılmaz Ağabey’in arkadaşı ünlü yönetmen Costa Gavras’a bu teklifi sunmuş. Gavras, ‘Yılmaz’ın hayatını ancak ve ancak bir Türk sinema yönetmeni çekebilir’ deyince teklif bana geldi. Öyle mutlu oldum ki bilemezsiniz. Bir sinema belgeseli olacak. Bugüne kadar yapılmışların en iyisi olacak. Bunu en iyi şekilde çekeceğim ve sevenlerine sunacağım.
BUKET KAHRAMAN
