Yeni sezon başlayınca ne gibi sürprizlerle karşılaşacağız bir sıralayalım dedik. Neler yok ki, şeytanla anlaşma yapanlar mı, Sherlok Holmes’teki Dr. Watson’un kadın hali mi, doğal kaynakları tükenmiş bir dünyada yaşam savaşı verenler mi, seç seç beğen yani…
BURCU MERCAN
Eylül – Ekim ayları dizi dünyası için en bereketli aylardır. Hem yeni diziler izleyici karşısında görücüye çıkar, hem de eski diziler yeni sezonlarıyla ekranlara döner. Gelin bu yazımızda 2012-2013 sezonunun yeni dizilerinden dikkat çekenlere birlikte bir göz atalım. Ancak en başta belirteyim; bu sezon önceki sezonlara göre biraz “yaratıcı fikir”ler konusunda kısır kalmış durumda, ekranlarda daha çok bildiğimiz hikayelerin/karakterlerin yeni öykülerini izliyor olacağız.
Arrow; pilot bölümü 10 Ekim’de yayınlanacak olan The CW kanalının yeni dizisi. Arrow; Smallville’i yaratan ekip tarafından yaratıldı, Smallville gibi bir çizgi-roman uyarlaması olmakla birlikte Smallville dizisinin de *spin-off’u olma özelliğini taşıyor. Hikayesi çizgi-roman dünyasından (ya da Smallville’den) hatırlayacağınız “Green Arrow” (Yeşil Ok) karakteri üzerine kurulu olan dizinin başrolünde daha önce pek çok farklı dizide konuk oyuncu olarak yer almış Stephen Amell bulunuyor. Promo videolar başarılı, atmosferi Smallville’den çok daha karanlık bir dizi bizi bekliyor gibi görünüyor.
Başrollerinde Jonny Lee Miller ve Lucy Liu’nun bulunduğu Elementary CBS kanalının yeni suç-dram dizisi olacak ve pilot bölümü 27 Eylül’de yayınlanacak. Size dizinin sir Arthur Conan Doyle’un ünlü serisi Sherlock Holmes’unun; günümüz New York’unda geçen ve Dr. John Watson’ın bir kadın tarafından canlandırıldığı “serbest” bir uyarlaması olduğunu söylesem, ne düşünürdünüz? Açıkçası benim ilk aklıma gelen “Ne gerek vardı?” oldu. Hele ki Benedict Cumberbatch’in hayat verdiği Sherlock, yayınlanan 2 sezonuyla harikalar yaratmış ve tam 13 dalda Emmy’e aday olmuşken. Ön yargılı olsak da sevgili detektifimiz Sherlock hatırına pilot bölümü mutlaka izleyeceğiz elbette.
“Burada her dilek gerçekleşir, tabi bir bedel karşılığında”diyen 666 Park Avenue, sezonun yeni “korku-gerilim-fantastik olaylar” dizisi. American Horror Story’nin açtığı yoldan ilerleyen dizi yayınlanan promo videolarıyla yer yer The Devil’s Advocate yer yer Rosemary’s Baby filmlerini anımsatıyor -şeytanla yapılan anlaşmalar söz konusu. Başrollerinde Lost dizisinin sevilen karakteri John Locke’u canlandıran Terry O’Quinn, Desperate Housewives dizisinden anımsayacağınız Vanessa Williams, geçen yılın iptal olan yeniden uyarlaması Charlies Angels’tan Rachael Taylor ile Brothers & Sisters dizisinden hatırlanabilecek Dave Annable bulunuyor. Dizi, New York 666 Park Avenue adresinde bulunan lüks bir binayı, bu binaya yeni taşınan evli çiftin başına gelenleri, bina sakinlerinin geçmişleri paralelinde anlatıyor bize. Elbette bu sırada apartmanda gizemli, açıklanamayan olaylar; korku dolu dakikalar yaşanıyor. Yayınlanan fragmanlar beni korkutmadığı gibi meraklandırmadı da, dizinin geleceği ile ilgili kararımı pilot bölümden sonra vereceğim. ABC kanalı pilot bölümü 30 Eylül’de yayınlayacak.
NBC kanalının yeni bilim kurgu dizisi Revolution’un pilot bölümü 17 Eylül’de yayınlanacak. Eric Kripke‘nin (Supernatural’ın yaratıcısı) yazdığını, JJ Abrams‘ın (Lost’un yaratıcısı demek yeterli olsa gerek) ise yapımcılığını üstlendiğini, üstesine pilot bölümü de Jon Favreau‘nun (Iron Man filmlerinin yönetmeni oluyor kendisi) yönettiğini duyunca insan ister istemez heyecanlanıyor. Bir de hikayenin her türlü enerji kaynağının tükendiği post-apokaliptik bir dünyada geçeceğini öğrenince 2012-2013 sezonunun en iddiali işlerinden biri olacağını anlıyoruz. (Umarım sonu iptal edilen benzer diziler Terra Nova, Flashforward ya da Jericho gibi olmaz diye de düşünüyoruz bir taraftan. Post-apokaliptik hikayeler bilim-kurgu severler için oldukça ilgi çekici oluyor evet ama gidip de diziyi post-apokaliptik ortamda aile dramına çevirirsen o diziden hayır gelmiyor.)
The Carrie Diaries; HBO’nun ünlü Sex and the City dizisinin “prequel”i olma özelliğini taşıyor; yani Sex and the City’nin öncesini, Carrie Bradshaw isimli karakterin 80’li yıllarda başından geçenleri anlatıyor. Ayrıca Candace Bushnell’ın aynı isimli kitabından da uyarlama. Carrie Bradshaw Sex an the City’de Sarah Jessica Parker tarafından canlandırılmıştı, The Carrie Diaries’te ise bu rolü (henüz pek deneyimsiz) AnnaSophia Robb üstlenecek. Dizinin HBO’dan The CW’a geçerken olgun “seks”iliğini biraz kaybedip,“ergen” bir hale geleceği kuşkusuz. Yine de eski fanatikler tarafından ilgi görecektir diye düşünmekteyiz. Kanal pilot bölümün ne zaman yayınlanacağını hanüz açıklamadı.
Aile olmaya karar verip, çocuk sahibi olmak için bir taşıyıcı annenin yardımına başvuran eşçinsel çiftin hikayesini anlatan The New Normal NBC kanalının yeni komedi dizisi olacak. Eşcinsel çift The Hangover filmlerinden hatırlayabileceğimiz Andrew Rannells ile daha çok seslendirme alanında kariyer yapmış Justin Bartha tarafından canlandırılırken, taşıyıcı anne rolünde ise genç İngiliz oyuncu Georgia King’i izleyeceğiz. Pilot bölümü 11 Eylül’de yayınlanacak dizinin yaratıcıları Allison Adler (Chuck, Glee, No Ordinary Family gibi dizilerin yapımcısı) ve Ryan Murphy (Glee, American Horror Story, Nip Tuck gibi dizilerin yazarı). Eşcinsel evlilikleri, taşıyıcı annelik, eşcinsel çiftlerin çocuk sahibi olması gibi son günlerin çok tartışılan konularına el atan dizi, umarım klişelerden uzak ve hakikaten günümüzün yeni normalliğini yansıtabilen bir yapım olur.
*spin-off: Türkçe karşılığı “yan ürün” olan bu kelime, bir yapımndan başka bir yapım türediğinde kullanılıyor. Şöyle ki; söz konusu dizideki karakterlerden birisi için o dizi haricinde bir seri çekilirse bu yapıma spin-off deniyor.