SERDAR AKBIYIK

  1. Antalya Altın Portakal Film Festivali, verilen ödüller ile sona erdi. Ulusal Yarışma’ya katılan 13 filmi seyrettikten sonra şu belirlemeyi yapabiliriz: Antalya Altın Portakal Film Festivali ve genel olarak Türk sinemasında eksen kayması var…

Antalya Altın Portakal Film Festivali Türk sinema endüstrisi için her zaman öncelikli bir festival oldu. Küçük kardeşi Adana Altın Koza ile birlikte Türk sinemasının aynası olmuştur bu iki festival. Geçen ay Adana Film Festivali için eleştirilerimizi yazmıştık. O dönemde içimizde ayrı bir korku vardı. Antalya’nın 13 filminin dokuzunun ilk yönetmenlik denemesi olması bu korkumuzu tetikleyen en önemli unsurdu. Antalya’daki filmleri seyrettikten sonra kalite anlamında çok da karamsar değiliz. Özellikle yönetmenlerin ilk filmi olan Geriye Kalan ve Zenne, gösterimlerde topladığı ilgiyi ödül dağılımında da tekrarladı.

Son söyleyeceğimizi ilk söyleyelim. Antalya filmlerine baktığımda hepsinin bir derdi olduğunu görüyorum. Üstelik bunlar çok da kişisel dertler değil. Olabildiği kadar evrensel meseleler. En İyi Film Ödülü’nü alan Güzel Günler Göreceğiz töre cinayetlerini ve “Nataşa” meselesini filmin odağına taşıyan bir yapım. Beş dalda ödül alarak festivale damgasını vuran Zenne filmiyse eşcinsel hayatlara ve töre cinayetlerinin sınır tanımaz vahşiliğine göz atan bir film. Lüks Otel, Öngörüye Ağıt ve Canavarlar Sofrası ise ötekileştirmeye deneysel, yaratıcı bir düzlemde yaklaşan yapımlardı. Tabi iki tane de ağır top vardı ki bunlar ödül dağılımında bence sükut-u hayale uğradı. Birisi Ümit Ünal’ın Nar filmi diğeri ise Serdar Akar’ın ünlü dizisinin Behzat Ç filmi. Behzat Ç.’nin başrol oyuncusu Erdal Beşikçioğlu’na En İyi Erkek Oyuncu ödülü verilirken Kadınlar Jürisi Özel Ödülü’nü ise Nar aldı. Açıkçası iki ödülün de gönül almak için verildiği çok belliydi.

Şimdi gelelim eksen kayması nitelememize… Antalya şimdiye kadar Türk sinemasının zirvesini oluşturan filmlerin yarıştığı bir festivaldi. Geçen yıllarda başlayan değişim bu yılla kendini iyice belli etti. Birçok ünlü yönetmenin filmi Antalya’ya katılmadı. Mesela Çağan Irmak’ın Dedemin İnsanları, Zeki Demirkubuz’un Yeraltı, Özcan Alper’in Gelecek Uzun Sürer, Onur Ünlü’nün Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikayesi, hatta Nuri Bilge Ceylan’ın Bir Zamanlar Anadolu’da filmi. Bunların yerine dokuz tane ilk yönetmenlik denemesi Antalya’daydı. İşte bu bir eksen kaymasıdır. Antalya bu filmlerle Türk sinemasının zirvesi değil kabiliyetler tarlasının en verimli toprakları olmuştur. Şimdi bu eleştirilecek bir şey mi o farklı bir konu. Antalya’nın geçirdiği bu değişim, genç yönetmenler için bir şanstır. Eğer kaliteli filmler çekebilirlerse hem kendileri hem de Antalya önem kazanır ama kötü filmler art arda gelirse Antalya için de, Türk sineması içinde karanlık günler yakındır. Peki Antalya’nın yaşadığı bu eksen kayması festivallerin çatısında ne gibi değişikliklere sebep olacak. Şu an popüler sinemanın, ustaların yarıştığı bir festival yok. Buna oynayan organizasyonlar var ama hiç biri Antalya Altın Portakal’ın şaşaalı dönemlerindeki etkinliğe sahip değil. Mesela İstanbul Film Festivali son dönemlerde Türk sinemasında önemli bir etkinlik olmaya başladı. Daha önceleri herkes kabul eder ki ülkemizin dünyaya açılan, hatta dünyanın ülkemize açılan penceresiydi. İstanbul Film Festivali’nin bu anlamda bir handikapı var. Yeşilçam Sineması’na duyduğu soğukluk tarihten gelen bir ayrışmayı da yanında taşıyor. Onun için Türk sinemasının bütün öğelerini kapsayamıyor. Bu bağlamda Antalya ve Adana İstanbul’dan önde. Antalya Film Festivali’nin geçirdiği bu değişim belirttiğimiz gibi bazı yönlerden yararlı olsa bile bence bir geriye adım atmadır. Kendi adıma bunu doğru bulmuyorum. Organizasyonun halkla bütünleşmek adına yaptığı bütün etkinlikleri ayakta alkışlıyorum ama Türk sinemasının önemli dinamikleriyle daha doğru ve işbirliği içinde ilişkiler kurması gerektiğini de düşünüyorum. Bu festivalde Çağan Irmak’ı, Zeki Demirkubuz’u, Nuri Bilge Ceylan’ı yarışırken görmek isterdik. Çünkü Antalya geçmişiyle bunu hak ediyor.

Bir kaç söz de sonuçlar üzerine söylemek istiyorum. Zenne filmi konusu itibariyle cesaret gerektiren bir yapımdı. İki eşcinsel arkadaşın hayatına odaklanan ve Ahmet Yıldız’ın katledilmesinin gerçek hikayesini anlatan film, festivalin en iyi yapımıydı. Bence En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü hak etmişti. Kadınlardan oluşan jürimiz ise bütün bu ödülleri dağıtıp gönül almayı tercih etti. Belki de sinema tarihimizin önemli köşe taşlarından biri olacak Zenne’yi es geçti. Raşit Çelikezer’in yönettiği Can filminin başrol oyuncusu Selen Uçer ise En İyi Kadın Oyuncu ödülünü sonuna kadar hak etmişti. Ama kadınlardan oluşan jüri bunu da görmedi. Ümit Ünal’ın Nar filminde muhteşem bir oyunculuk gösterisi vardı. Erdem Akakçe perdeyi salladı ama jüriyi sallayamadı. Sanıyorum ödüllerden sonra içinden sallamıştır. Açıkçası ödül dağılımı beni tam tatmin etmedi.

 

Serdar Akbıyık
1967 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Antropoloji Bölümü'nü bitirdi. Erol Simavi Vakfı Gazetecilik Bursu'nu kazanıp iki yıllık eğitimden sonra Hürriyet Gazetesi'nde istihbarat muhabiri olarak mesleğe başladı. 1992 yılında Hürriyet Yazıişleri'ne geçti. 1993'te Spor Gazetesi'ni kuran grupta yer aldı. 1996'da Hürriyet Yazıişleri'ne döndü. 1999'da Star Gazetesi kuruluşunda bulunmak için Hürriyet'ten ayrıldı. 2000-2001 yıllarında Almanya'da Star Gazetesi'ni çıkaran grupta Yazıişleri Müdürlüğü yaptı. 2002'de Türkiye'ye dönüp Star Grubu'na bağlı olan ve yeniden yayımlanan Hayat Dergisi'nde görev aldı. Hayat Dergisi'nde ve Star Gazetesi'nde sinema eleştirmenliği yaptı. 2004 yılında Star Gazetesi Yazıişleri Koordinatörlüğü görevine getirildi. Halen Star Gazetesi İnternet Yayın Müdürlüğü ve sinema eleştirmenliğini sürdürmektedir. Star Gazetesi, Kral Müzik Dergisi ve internette çıkardığı Cinedergi'de sinema yazıları yayımlanmaktadır. 2007 yılında "Türk Sineması'nı Yönetenler" adlı yönetmenlerle yaptığı röportajları kapsayan bir kitap çıkardı.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.