SERDAR AKBIYIK

Ahmet Ümit’in Bir Ses Böler Geceyi romanı Ersan Arsever tarafından filme uyarlanıyor. Yönetmen filmim festivallere katılmasa da 70 milyonun bu filmi seyretmesi daha önemli dedi…

Ahmet Ümit’in Sis Ve Gece’den sonra bir romanı daha sinemaya uyarlanıyor. Bir Ses Böler Geceyi adlı romanı yönetmen ve senarist Ersan Arseven filme çekiyor. Cem Davran, Merve Dizdar’ın başrolde oynadığı filmde Ali Sürmeli, Gün Koper, İpek Tenolcay, Rıza Akın gibi önemli isimler kadroyu oluşturuyor. Tokat Zile ve çevre köylerinde üç haftalık çekimden sonra İstanbul’a gelen film ekibi Beykoz Sümerbank tesislerinin olduğu bölgede set kurdu. Beykoz’daki sette bizi misafir eden yönetmen Ersan Arsever, yazar Ahmet Ümit, oyuncular Cem Davran, Merve Dizdar ve Ali Sürmeli sorularımızı cevapladı. Ahmet Ümit uzun zamandır Bir Ses Böler Geceyi romanını kendisinin sinemalaştırmayı düşündüğünü çünkü otobiyografik yönleri olduğunu söyledi. Özellikle hikayenin kahramanı Cem Davran’ın canlandırdığı Süha karakterini kendisinden yola çıkarak yazdığını ve eşiyle tanışma sahnesinin birebir kendi yaşadıkları olduğunu anlattı. Filmde bir alevi gencin yaşadıklarıyla üniversite araştırma görevlisinin geçirdiği trafik kazası mlistik bir hikayeye dönüşür. Birbirine karışan hayatlar Türkiye’nin yakın tarihini, 12 Eylül darbesini öncesi ve sonrasıyla beyazperdeye taşıyacak. Ümit’e kendisinin çekmek istediği böylesi özel bir romanı Niye yönetmen Ersan Arseven’e teslim ettiğini sorduğumuzda, “Arseven beni aradı. Buluşmak istedi. Buluştuk ve konuştuk. Gördüm ki romanın anlatmak istediklerini kavramış. Ona teslim ettim romanı ve şimdi çok mutluyum” dedi. Ersan Arseven ise “Ahmet Ümit’in daha önce de romanlarını okumuştum ama bu kitap elime geçtiğinde kafamdan vurulmuşa döndüm. Bu yaştan sonra yaşadıklarımı ve içimdekileri toplamak üretmek istiyordum. Ümit’in romanı bütün bunları içeriyordu. Şok geçirdim. Benim ailem beş nesil önce Çorum’dan göç eden Alevi bir aile. Artık Türkiye çok değişti. Ama kısa bir zamanda değişti. Yaşananları hatırlamak ve irdelemek lazım” diye sözlerini sürdürdü. Kitabı seçmesinin bir nedeninin de Türkiye’de iyi senarist azlığı olduğunu söyleyen Arseven bu sıkıntının aslında yurtdışında da yaşandığını söyledi. Filmde Görgü Cemi gibi önemli ritüellerin işlendiğini, Aleviler için çok anlamlı olan bu tür ritüellerin filmde olmasının önemine değindi. Yılda bir kez yapılan ve küs olanların, anlaşmazlık yaşayanların barıştırıldığı hayatın anlamının sevgi ve anlayış üzerine kurulu olduğunu temsil eden bu ayinin Aleviliğin ruhunu yahsıttığını söyledi. Arseven Türkiye’de artık ne Sünniler’in Sünniliğe ne de Aleviler’in Aleviliğe tam anlamıyla hakim olduğunu belirtti. Onun için bu filmin öneminin bir kat daha arttığını sözlerine ekledi. Filmin başrol oyuncusu Cem Davran ise böyle bir projeyi beklediğini, içine doğduğu için gelen birçok teklifi geri çevirdiğini, Bir Ses Böler Geceyi senaryosunu ve romanını okuduğunda aradığı çalışmanın bu olduğunu anladığını söyledi. Özellikle Tokat’ın köylerindeki çekimlerde çok zorlandığını anlatan ünlü oyuncu Tokat’ın kırsal bölümünde bulunan kenelerden çok çekindiklerini kene koruyucu bilezik taktıklarını, ilaç kullandıklarını anlattı. Yine de set ekibinden bazılarına kene yapıştığını belirten Davran birçok hastalık yüzünden hastaneye taşındıklarını söyledi. Belirli bir zaman sonra yöreye alışınca çok keyifli bir çekim süreci yaşadıklarını da sözlerine ekledi. Cem Davran bu yılın kendisi için çok önemli olduğunu, hem bu filmi çektiğini hem de Atalya Altın Portakal Film Festivali’nde 32 yıl önce oynadığı Yusuf ile Kenan filminin tekrar yarıştırılacak olmasının heyecanını yaşadığını belirtti. 15 yaşındayken Ömer Kavur’un sayesinde filmde yer aldığını, 1979 yılında filmin sansürlenmesi yüzünden festivalin iptal olduğunu, yıllar sonra bu kötü günleri anılardan silmek için böyle bir çaba gösterilmesine çok sevindiğini anlattı. Eğer Yusuf ile Kenan bu yıl Antalya’da ödül alırsa oğlu ile sahneye çıkacağını, oğlunun da şimdi 15 yaşında olduğunu sözlerine ekledi. Genç oyuncu Merve Dizdar ise bu yıl iki sinema filmi çevirdiğini belirtti. Ama başrol olarak ilk yapımının Bir Ses Böler Geceyi olduğunu ve filmde iki ayrı karakteri canlandırdığı için büyük heyecan duyduğunu anlattı. Kendini böyle önemli bir yapımda yer aldığı için şanslı hissettiğini söyledi. Ali Sürmeli ise sağlık problemleri yüzünden bu yıl hiç bir projede yer almamaya karar verdiğini ama Ahmet Ümit’in bu romanının filme çekileceğini duyduğunda ve kendisine teklif geldiğinde dayanamadığını açıkladı.

 

Serdar Akbıyık
1967 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Antropoloji Bölümü'nü bitirdi. Erol Simavi Vakfı Gazetecilik Bursu'nu kazanıp iki yıllık eğitimden sonra Hürriyet Gazetesi'nde istihbarat muhabiri olarak mesleğe başladı. 1992 yılında Hürriyet Yazıişleri'ne geçti. 1993'te Spor Gazetesi'ni kuran grupta yer aldı. 1996'da Hürriyet Yazıişleri'ne döndü. 1999'da Star Gazetesi kuruluşunda bulunmak için Hürriyet'ten ayrıldı. 2000-2001 yıllarında Almanya'da Star Gazetesi'ni çıkaran grupta Yazıişleri Müdürlüğü yaptı. 2002'de Türkiye'ye dönüp Star Grubu'na bağlı olan ve yeniden yayımlanan Hayat Dergisi'nde görev aldı. Hayat Dergisi'nde ve Star Gazetesi'nde sinema eleştirmenliği yaptı. 2004 yılında Star Gazetesi Yazıişleri Koordinatörlüğü görevine getirildi. Halen Star Gazetesi İnternet Yayın Müdürlüğü ve sinema eleştirmenliğini sürdürmektedir. Star Gazetesi, Kral Müzik Dergisi ve internette çıkardığı Cinedergi'de sinema yazıları yayımlanmaktadır. 2007 yılında "Türk Sineması'nı Yönetenler" adlı yönetmenlerle yaptığı röportajları kapsayan bir kitap çıkardı.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.