29 Eylül-03 Ekim tarihleri arasında, İstanbul’da gerçekleştirilecek
14. Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivali’nde gösterilecek filmler belli oldu. Bu yılki teması “DarAlanlar” olan festivalde Amerika, Almanya, İran, Yunanistan, Tayvan gibi ülkelerden 47, Türkiye’den 23 film sinemaseverlerle buluşacak.

Belgesel Sinemacılar Birliği’nin Kültür Bakanlığı desteğiyle organize ettiği 14. İstanbul Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivali’nde gösterilecek filmler belli oldu. 29 Eylül’de başlayıp 3 Ekim’de son bulacak olan festivalde 23’ü yerli, 47’si yabancı olmak üzere 70 film perdeye yansıtılacak. Amerika, Almanya, İran, Yunanistan, Tayvan, Şili gibi ülkelerde çekilen filmler Levent Kültür Merkezi, Beyoğlu Belediyesi Gençlik Merkezi, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi, Fransız Kültür Merkezi ve Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde gösterilecek.
Bu yıl 530 yönetmenin başvuruda bulunduğu festivalde gösterilecek filmler, 12 kişilik festival komitesi tarafından güçlü ve evrensel bir sinema dili kullanmış olmaları, insanlığı yücelten değerleri savunmaları, insanlığın gelecek tasarımına katkı sağlamaları, derin bakış açıları sunmaları gibi temel ölçütler çerçevesinde ön elemeden geçirildi. Ön elemeyi geçen filmlerse 12 Ağustos Cuma günü, İznik’te organize edilen izleme kampında, Belgesel Sinema alanında çalışan profesyoneller, akademisyenler, yönetmenler ve sinema emekçilerinden oluşan yaklaşık 100 kişilik bir grup tarafından değerlendirildi.
Bugüne kadar 58 ülkeden, bin 168 filmin gösterildiği ve tüm dünyadan 117 tanınmış belgeselcinin ağırlandığı festivalin komite başkanı Mustafa Ünlü, festivali “Belgesel Sinema’nın Türkiye’deki vitrini” olarak değerlendirdi. 1001 Belgesel Film Festivali’nin dünya belgeselleri ve belgeselcilerinin Türkiye’deki buluşma noktası olduğunu söyleyen Ünlü, “Festival farklı ülkelerden gerçek öyküleri ve dünyanın derin gündemini bizlere taşıyan bağımsız sinemayı, isteyen herkes için ulaşılabilir kılıyor. Yani dünya düzeninin her türlü eleştiriye açık olduğu bir platform diyebiliriz” dedi. Ünlü seçim sürecinde nelere dikkat ettiklerini de şöyle açıkladı: “Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivali seçici kurulunun filmleri değerlendirirken başvurduğu en önemli ölçütlerden birisi yönetmenin sinema diline yani sinemasal anlatıma hakim olması. Yönetmenin kullandığı sinemasal anlatımın iyi tasarlanmış olması Belgesel Sinema, dolayısıyla da festival, açısından çok önemli. Bu kriter nedeniyle film seçimlerinde zorlandığımız çok an oldu. Örneğin içeriği çok iyi belirlenmiş, ancak sinemasal anlatımı zayıf olan filmleri değerlendirirken ciddi tartışmalar yaşadık. Belge ve söz Belgesel Sinemanın temel araçlarından ikisi. Filmin içeriği elbette ki çok önemli ancak iyi seçilmiş bir konunun sadece tanıklıklar ve belgelerle anlatılması yeterli olmuyor. Bazen içimizi acıtan, dokunulmamış, binlerce kez dokunulsa bile yeterli olmayacak konuları ele almış öyle filmler geliyor ki ne yapacağımızı bilemiyoruz. Propaganda yapan ya da slogan atan filmlerden söz etmiyorum. Film içinde bu unsurları barındırıyorsa zaten eleniyor. Eğer yönetmenin sinema araçlarını kullanarak bir estetik yaratması söz konusu değilse, konunun gücüne direnmeye çalışıyoruz. Bunu başaran filmler, konusu ne kadar yerel olursa olsun, evrenselleşip Kamboçya’dan Şili’ye, İzlanda’dan Güney Afrika’ya kadar her yerde izleyicisini etkileyebiliyor. Hele hele konu insansa, insani değerlerse, insan onuru dert edilmişse… Bunun başarılamadığı filmler ise, bize sadece belge gösteren, söz söyleyen, didaktik filmlere dönüşüyor. Oysa güçlü bir sinemasal anlatım, tam karşısında durduğunuz fikri bile soluksuz izlemenizi, sonunda da oturup düşünmenizi sağlayabilir.”

TÜRKİYE’DE BELGESEL ALGISI DEĞİŞMELİ
Bu yılki teması “DarAlanlar” olan 1001 Belgesel Film Festivali’ne seçilen filmler siyah, kırmızı, turuncu, sarı, mavi, mor ve yeşil olmak üzere 7 farklı bölümde gösterilecek. Belgesel Sinema alanında çalışan profesyoneller, akademisyenler ve katılımcılar arasında bir etkileşim ortamı yaratması amaçlanan festivalde bu yıl ilk kez, çocuklara özel bir bölüm de olacak. “Çocuklar İçin Belgeseller” bölümünde, tüm dünyadan yönetmenlerin, 07-15 yaş grubuna yönelik hazırladıkları ve gerçek öyküleri konu alan filmleri gösterilecek.
Türkiye’de Belgesel Sinema’nın “eğitim” ya da “vahşi doğa” filmi olarak algılandığına dikkat çeken Ünlü, “Türkiye’deki Belgesel Sinema algısını değiştirmeye çabalıyoruz. Festivale gelen seyirciler izledikleri filmlerle kafalarındakilerin çok farklı olduğunu görüyorlar. Özellikle gençlerin filmlerden çok şey öğreneceklerine, etkileneceklerine kimi zaman eğlenip kimi zaman da hüzünleneceklerine inanıyorum. Filmler onlara çok şey katacak. Türkiye’deki yanlış algı festivalimizi daha da güçlendirecek mali destekleri bulmamızı da zorlaştırıyor. Böyle bir etkinliğin uluslararası arenada kendisine kazandıracağı saygınlığı öngörebilen, sadece kültürel değil, çevre ve sivil toplum gibi konuları da kapsayan bir sosyal sorumluluk projesine imza atmak isteyen kurumlardan ve şirketlerden destek bekliyoruz” dedi.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.