Banu Bozdemir

OQun

Yaptığı dizi ve film müzikleriyle adından söz ettiren sanatçı Gökhan Kırdar, ”OQUN” adını verdiği müzikal film projesini hayata geçirmeye hazırlanıyor. Milattan önceki dönemlerden bugüne gelen Türk kültürü ve sanatının geleceğe taşınmasını amaçlayan proje için Kırdar, dönemsel kostümler, takılar, heykel ve cam sanatı gibi birçok sanat dalından faydalanacak. Yeteneklerini sergilemek isteyen profesyonel ve amatör sanatçıların projeye dahil olmaları çağrısında bulunan Kırdar, OQUN Projesini dans prodüksiyonu olarak Temmuz ve Ağustos aylarında Moğolistan, Japonya ve İsviçre’de Dünya Miras Konserleri Komitesi işbirliği ile sahnelenecek.”OQUN” projesinin ”Tüür Yağmur Duası” albüm çalışmasının devamı ve genişlemiş biçimi olduğunu anlatan Kırdar, ”Bu proje müzikal bir filme dönüşecek. OQUN, millattan önceki dönemden bugüne kadar gelen Türk kültürü ve sanatının geleceğe taşınmasıyla ilgili bir konsept. Bir film yapacağız ama müzik ve dans da olacak” dedi.

Bizi bu güzel havalar…

Yazıp yönettiği ‘Bir Avuç Deniz’ filmini fazlasıyla klişelere boğmakla eleştirilen Leyla Yılmaz, filmin gişesinin beklentilerinin altında kaldığını itiraf ediyor: Ama bizi sanıldığı gibi olumsuz eleştiriler değil, havaların güzelleşmeye başlaması vurdu
Gereğinden fazla eleştirildiğinizi düşünüyor musunuz? Eleştirilere söyleyecek bir şey yok, insanlar sevebilirler de, sevmeyebilirler de… Ama keşke bu eleştiriler haber gibi servis edilmeseydi! Her filmin üzerinde koruyucu bir kalkan vardır, o kalkan zedelendi.
Sinema eleştirmenlerinin filminiz için ‘karşı tanıtım’ yaptığını düşünmüşsünüz galiba… Belki de o eleştirmenlerin filmden çıkarken uzatılan mikrofonlara verdiği demeçler, onların da beklemediği şekilde servis edildi. Talihsizlikler üst üste geldi. Bütün bunlar da neticede filme zarar verdi. Ama o anlamda ‘Karşı tanıtım yapıldı’ diye paranoyakça bir düşüncem yok.

Müjde Ar jüri başkanı olacak!
Bu yılki ana temalarından biri “80’li yıllar sineması” olan 48’inci Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali bünyesinde düzenlenecek Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nın jüri başkanlığını, usta oyuncu Müjde Ar yapacak. 1980’li yıllarda Türk sinemasına damgasını vuran, “Adı Vasfiye,” “Asılacak Kadın,” “Ah Belinda” ve “Fahriye Abla” gibi unutulmaz filmlerin başrol oyuncusu Ar, ilk kez jüri başkanlığı heyecanı yaşayacak. Festival, 8-14 Ekim 2011 tarihleri arasında gerçekleşecek.

Gergadan’ın Son Şiiri
Beren Saat, ‘Gergedan’ın Son Şiiri’ filminde ünlü oyuncu Monica Belluci ile kamera karşısına geçti. Filmde anne-kızı oynayan Belluci ve Saat, sette birbirlerine özel ilgi gösterdi…İranlı ödüllü yönetmen Bahman Ghobadi’nin ’Gergedanın Son Şiiri’ filminin çekimleri İstanbul’da büyük bir gizlilik içinde yürütülüyor. İtalyan oyuncu Monica Belluci, Behrouz Vossoughi, Yılmaz Erdoğan, Caner Cindoruk ve Belçim Bilgin’in rol aldığı filmde Beren Saat de dün kamera karşısına geçti. Saat, Monica Belluci’nin kızını canlandırıyor. Bahman Ghobadi, Beren Saat’i seçmesinin nedenini, ’Saat’in yüzü başroldeki Behrouz Vossoughi’ye çok benziyor. Beren filmde Monica ve Behrouz’un kızlarını oynuyor’ sözleriyle özetlemişti.

Derviş Zaim’e mükemmellik ödülü
Yönetmen Derviş Zaim, ABD’de düzenlenen 10. Boston Türk Film Festivali’nde ‘Türk Sinemasında Mükemmellik Ödülü‘ aldı. Zaim’e ödülü ‘Türk sinemasına katkılarından dolayı’ verildi.Boston Güzel Sanatlar Müzesi’nde düzenlenen ve kalabalık bir davetli topluluğunun katıldığı ödül töreninden sonra Zaim’in ‘Cenneti Beklerken’ filmi gösterildi. Seyircilerin büyük beğenisini kazanan film, gösteriminin sonunda da büyük bir alkış aldı. Yönetmen Derviş Zaim, filmden sonra seyircilerle söyleşi yaptı. 2007 yılından bu yana, her yıl bir yönetmene Türk sinemasına katkılarından dolayı verilen ödüle, önceki yıllarda Zeki Demirkubuz, Reha Erdem, Nuri Bilge Ceylan ve Yeşim Ustaoğlu layık görülmüştü.

 

 

Banu Bozdemir
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunu. Sinema yazarlığına Klaket sinema dergisinde başladı. Dört yıl Milliyet Sanat dergisi ve Milliyet gazetesinde sinema yazarı, kültür sanat muhabiri ve şef yardımcısı olarak çalıştı. İki yıl Skytürk Televizyonunda sinema, sanat ve ‘Sevgilim İstanbul’ programlarında yapımcı, yönetmen ve sunucu olarak görev aldı. Antrakt Sinema Gazetesi’nde iki sene editör olarak çalıştı. Tarihi Rejans Rus Lokantasına hazırlanan ‘Rejans Tarihi’ ve ‘Rejans Yemekleri’ kitabının editörlüğünü yaptı. Rejans Rus lokantası başta olmak üzere birçok şirketin basın danışmanlığı görevini üstlendi. Film + sinema dergisine Türk sineması röportajları yaptı. Küçük Sinemacılar, Benim Trafik Kitabım, 'Çevremi Seviyorum' adı altında on iki tane ‘çevreci’, dört tane fantastik çevre temalı yirminin üzerinde çocuk kitabı bulunuyor. Sosyal medyada yolunu kaybeden bir genç kızın maceralarını anlattığı ‘Leylalı Haller’ yazarın ilk romanı. Kaşif Karınca ise beyaz yakalılara çocuk kafasıyla yazdığı ufak bir yaşam manifestosu özelliği taşıyor. TRT’ye çektiği ‘Bakış’ adlı bir kısa filmi bulunuyor. Halen aylık sinema dergisi cinedergi.com'un editörü, beyazperde.com ve öteki sinema yazarı. Kişisel yazılarını paylaştığı banubozdemir.com sitesi de bulunan yazar filmlerde ve festivallerde jüri üyesi olarak görev alıyor, filmlere basın danışmanlığı yapıyor, sinema ve kısa film atölyelerinde ders veriyor. Çocuklarla sinema ve çevre atölyeleri düzenliyor.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.