Serdar akbıyık
Marisa Tomei muhteşem fiziği, pırıl pırıl gözleri ve oyunculuk kabiliyeti ile ayrıcalıklı bir isim. Bu hafta vizyona giren Güneşin Karanlığında filmiyle tekrar karşımızda Tomei…
Bazı oyuncular vardır. Olması gerektiği kadar parlayamaz. Bakarsınız, güzeldir, kabiliyetlidir hatta oynadığı filmler de iyidir. Ama yine de tam yıldız statüsüne oturamazlar. İşte Marisa Tomei böyle bir isim. 1964 doğumlu olan Tomei hala bakıldığı zaman biriçimsu hatunların başında geliyor. Brooklyn’de doğan Tomei İtalyan asıllı bir aktrist. Üstelik fiziği de gerçekten neredeyse etnik denebilecek kadar İtalyan. Belki bu özelliği Tomei için dezavantaj oluşturmuştur. Oyunculuğa televizyon dizileriyle başlayan yıldız 1991 yılında Oscar filminde Sylvester Stallone’nin çapkın kızını oynayarak dikkatleri üzerine çekti. Hem çıtı pıtı hem ele avuca sığmaz Lisa rolündeki performansıyla hemen bir yıl sonra 1992 yılında Kuzen Villy filmindeki başarılı performansıyla En İya Yardımcı Kadın Oyuncu dalında Oscar’ı kazandı. Ard arda filmler çeviren Tomei sanki gazı alınmış gibi kayda değer bir başarı gösteremedi. Belki çok erken alınan böylesi büyük bir başarı güzel yıldızın kariyerini tıkadı. Yıl 2001’e geldiğinde In the Bedroom filmiyle Oscar’a aday oldu. 2008’e geldiğindeyse bir geri dönüş filmi olan Wrestler ile muhteşem bir performans gösterdi. Dağınık ve bakımsız bir kadın ancak beyazperdede bu kadar seksi olabilirdi. Mickey Rourke dipten zirveye taşıyan film aslında Tomei içinde bir geri dönüştü. Artık yılların verdiği tecrübe Marisa Tomei’nin üstünde gerçekten önemli bir etki bırakıyor. Her oynadığı rolde izleyicinin gözü ona takılıyor. Gözlerinin yanındaki kırışıklıklar ile güzel kadın olmanın bir örneği Tomei. Bu hafta vizyona giren Güneşin Karanlığı’nda seksi savcı rolünde onu seyretmekten zevk alacaksınız…