Serdar akbıyık

Winter Bones’un genç yıldızı Jennifer Lawrence belki Natalie Portman’a Oscar’ı kaptırdı ama hem filmdeki başarısıyla hem de Oscar törenindeki kendinden emin tavırlarıyla herkesi kendine hayran bıraktı.

Hollywood’u Hollywood yapan yıldızlarıdır. Özellikle kadın oyuncular bu endüstrinin en parlak parçasıdır. Yıllarca onların ismiyle anıldı bu endüstri, Brooke Shields, Phobe Cates, Lindsay Lohan, Miley Syrus ve daha kimler kimler. Bu isimlere en son katılan ise Jennifer Lawrence. 1990 doğumlu Lawrence 14 yaşında keşfedildi. Kentucky’de doğan yıldız New York’a gittiğinde bir iki ajansa başvurdu ve deneme çekimleri sonucunda menejerler peşine düştü. Annesi Karen kızının bu isteğine önceleri çok sıcak bakmadı. Fakat menejerlerin ısrarları, katıldığı bir katalog çekimlerindeki başarısı Lawrence ailesini dönemeyeceği bir yola çıkardı. İlk başlarda televizyon dizilerinde yer alan Lawrence 2008 yılında Guillermo Arriaga’nın yönettiği Burning Plan’da rol alınca dikkatleri üzerine çekti. Kim Basinger ve Charlize Theron gibi önemli isimlerle beraber rol alan Lawrence gösterdiği performansla asla ezilmedi. Hatta bu seksi kadınların yanında tazeliğiyle daha fazla dikkat çekti. Daha sonra 2009 yılında Devill You Know’da rol aldı. Oynadığı iki filmle Winter Bones’daki rolü kaptı. Filmin deneme çekimlerine giderken çok yorgun olduğunu söyleyen Lawrence çekimlerde herkesin ondan güzel olmasını, iyi konuşmasını beklediğini ama yorgunluktan hiç havasında olmadığını fakat senaryoyu okuyunca müthiş bir kadın karakteri gözlerinde canlandığını anlattı. Bazı oyuncularıh kendini yarattığını bazılarının ise başkaları tarafından yaratıldığını söyleyen Lawrence “Ben kendimi yarattım” diyerek iddiasını ortaya koyuyor. Kendi yaş gurubunda bir Robert Redford, Paul Newman olmadığını ama James Franco’yu oyuncu olarak beğendiğini anlatan Lawrence “İkinci bir James Franco da yok” diyor kendi yaş gurubu için. Gitar çalan oyunculuktan önce amigo kız olan Lawrence her filmiyle üstüne koyuyor. Winter Bones’dan sonra Jodie Foster’ın yöneteceği The Beaver’da Mel Gibson ve Foster ile birlikte rol alacak. 2012’de ise X Men First Class’da Mystque’i canlandıracak. Oscar töreninde giydiği o vücudunu saran kırmızı elbiseyle hayal ettiğimiz Lawrence’ı X Men’de Mystque olarak düşünmek bile insanı heyecanlandırıyor.

Serdar Akbıyık
1967 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Antropoloji Bölümü'nü bitirdi. Erol Simavi Vakfı Gazetecilik Bursu'nu kazanıp iki yıllık eğitimden sonra Hürriyet Gazetesi'nde istihbarat muhabiri olarak mesleğe başladı. 1992 yılında Hürriyet Yazıişleri'ne geçti. 1993'te Spor Gazetesi'ni kuran grupta yer aldı. 1996'da Hürriyet Yazıişleri'ne döndü. 1999'da Star Gazetesi kuruluşunda bulunmak için Hürriyet'ten ayrıldı. 2000-2001 yıllarında Almanya'da Star Gazetesi'ni çıkaran grupta Yazıişleri Müdürlüğü yaptı. 2002'de Türkiye'ye dönüp Star Grubu'na bağlı olan ve yeniden yayımlanan Hayat Dergisi'nde görev aldı. Hayat Dergisi'nde ve Star Gazetesi'nde sinema eleştirmenliği yaptı. 2004 yılında Star Gazetesi Yazıişleri Koordinatörlüğü görevine getirildi. Halen Star Gazetesi İnternet Yayın Müdürlüğü ve sinema eleştirmenliğini sürdürmektedir. Star Gazetesi, Kral Müzik Dergisi ve internette çıkardığı Cinedergi'de sinema yazıları yayımlanmaktadır. 2007 yılında "Türk Sineması'nı Yönetenler" adlı yönetmenlerle yaptığı röportajları kapsayan bir kitap çıkardı.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.