Kahkahasız komedi: “Zor Baba 3”
Artık kabak tadı veren film serilerine bir yenisi daha eklendi ne yazık ki… Üstelik başlangıçta seyircinin sevdiği, güldüğü, zekice çatışmaların olduğu, karakterli bir seriydi “Zor Baba” serisi. Hollywood’un daha fazla para kazanabilmek için tavşan suyunun suyunu çıkartma çabaları, şahsiyetsiz bir senaryo, oyuncuların bile, ‘niye hala zorluyoruz ki?’ edalarında rol kesmeleri başlıca nedenler arasında sayılabilir.
Konu kısaca şu şekilde… 10 yıl ve aşılan sayısız engelden sonra, Greg Focker, nihayet asabi kayınpederi Jack’in güvenini kazanır. Çektiği para sıkıntısını aşabilmek için elinden geleni yapan Greg, güzel bir ilaç mümessili olan Andi tarafından cinsel gücü arttırıcı bir ilacın tanıtımını yapması için sürekli sıkıştırılmaktadır. Jack ise bir yandan yaşlılığın verdiği kalp sorunları ile uğraşırken bir yandan da ölümü düşünmeye başlayacaktır. Kendisinden sonra sülalenin başına geçecek kişi olarak istemeyerek de olsa Greg’i seçmeye karar vermiştir. Ancak Greg, bu kararı onaylamakta sorunlar çıkaracaktır.
Filmin en büyük sorunu hiç kuşku yok ki, senaryo… Hollywood klişeler yumağı ile ilerleyen senaryolarla dolu. Çoğu kez de bu klişeler sayesinde işi götüren filmler ortaya çıkmakta. İlk iki film bu tanımlamaya uyuyordu. Ancak serinin üçüncü filminde eski senaryo grubundan sadece John Hamburg’un ismine rastlıyoruz. İkinci senarist ise çok ilginçtir ki, bir önceki filmin yardımcı yapımcılarından Larry Stuckey. Burada açık seçik, bir yapımcının ego tatmini görülebiliyor. Eski yapımcı Larry Stuckey, nedense senaristliğe soyunmuş ve koca bir seriyi batırmış. Karakterler arasında hiçbir çatışmanın, olayların ilerlemesini ve seyircinin merakını cezp edecek hiçbir düğüm noktasının olmadığı boş senaryo, seyirciyi hiç mi hiç tatmin etmiyor. Bir komedi filminden beklenen ‘güldürü’ unsurlarının yok denecek kadar az olduğu “Zor Baba 3”, durum komedisinden yararlanmaya çalıştığı sahnelerde bile çuvallıyor. Başta da belirttiğim gibi, Robert De Niro, Ben Stiller, Owen Wilson, Blythe Danner, Teri Polo, Dustin Hoffman ve Barbra Streisand gibi ilk iki filmde de rol alan isimler, bu filmde zoraki yer alıyorlarmış gibi duruyorlar. Sanki, ‘sözleşmemiz vardı mecbur oynadık’, gibi bir tavır bahsettiğim… Sadece Andi karakterini canlandıran Jessica Alba, belki de büyük beklentilerle dahil olduğu filmde, setin çaylağı olarak, fazlasıyla heyecanlı, hatta yer yer abartılı oynamış. Hazır değişikliklerden bahsediyorken ilk iki filmin yönetmeni olan Jay Roach’un da görevinden uzaklaştırılıp yerine Paul Weitz’in getirildiğini de hatırlatmakta fayda var.
Aile bağlarının önemini her fırsatta ortaya koyan seri bir kez daha mesajını vurguluyor. Ancak alttan alta, aristokrat, güçlü ve zengin bir aileden gelmenin önemini ön plana çıkartarak. Fazla söze gerek yok sanırım. Senenin ve de serinin en büyük hayal kırıklığı olarak değerlendirilebilecek “Zor Baba 3”, özellikle de oyuncuların ismini kullanarak seyirciyi aldatmaktan çekinmeyen, ticari bir kurnazlık abidesi.