Serdar AKBIYIK sakbiyik@stargazete.com
Yeni Ornella Muti Türk sinemasında
Bu yıl vizyona girecek önemli yapımlardan biri yönetmen Ali İlhan’ın Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak adlı filmi. Filmin oyuncu kadrosunda İsmail Hacıoğlu ve Fahriye Evcen gibi önemli isimler varken asıl sürpriz Claudia Cardinale gibi efsane bir ismin filmin başrolünde yer alması. Cardinale’nin ismi zaten yapımın önemini ortaya koyuyor. Fakat yönetmen bununla da sınırlı kalmamış. İtalyan sinemasının genç yeteneklerinden ve geleceğin Ornella Muti’si olarak anılan Lavinia Longhi de projede yer almış. Biz de yönetmen Ali İlhan’ı ve Lavinia Longhi’yi Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde görünce bu fırsattan yararlandık. Sorularımızı cevaplayan iki isim de birbirinden ilginç yorumlarda bulundular. Cardinale’yi ilk filminde oynatmayı başaran İlhan’ın yeni hedefi Robert De Niro. Onu yeni filminde oynatmak için harekete geçmiş genç yönetmen. İtalyan sinemasının yeni Muti’si Longhi’nin ise Fatih Akın’ı, Ferzan Özpetek’ten daha fazla Türk yönetmen gibi görmesi, ülkemizdeki sinema oyuncularını bilmezken Sezen Aksu’nun “Gidiyorum Bütün Aşklar Yüreğimde” şarkısının sözlerini Türkçe mırıldanması bizi şaşırttı. İşte ilginç bir röportaj daha…
– Proje nasıl ortaya çıktı?
ALİ İLHAN: Altı yıl önce İtalya’ya bir konsere gitmiştim. O sırada güzergahım üzerinde olan ve Hayat Güzeldir filminin çekildiği yer olan Rimini’de iki hafta kaldım. O süre zarfında Sinyora Enrica diye bir kadınla tanıştım. Bu kadın bana inanılmaz ilham veren biriydi. Çünkü ben ne zaman salona girsem Sinyora Enrica’yı üzerinde masmavi bir bornoz, gözünde güneş gözlükleri, elinde sigara ve sadece televizyonun aydınlattığı ışıkta psikopat bir şekilde sigara içerken görürdüm. Daha sonra Rimini’ye yerleştim. Bu filmin senaryosunu yazıp, yapımcılarını buldum.
– Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak filmine nasıl dahil oldunuz?
LAVINIA LONGHI: Roma’dayken ajansım tarafından “Tükiye’den bir film için Valentina karakteri arıyorlar” diye haber geldi. Menajerimle görüştüler ve yönetmen showreel’imi izledi. Sonra bana senaryoyu yolladılar ve çok hoşuma gitti. Yapımcıyla konuştuğum zaman “İstanbul’a gelmek ve çalışmak istiyorum” dedim.
– Oyunculuk maceranız nasıl başladı?
LAVINIA LONGHI: Milano’ya sinema okumaya gittim. Bir tez yazmam gerekti ve Sergio Leone’yi seçtim. Ona başlayınca birdenbire sinema aşkım başladı. Bu aşk beni Claudia Cardinale gibi büyük bir isme kadar götürdü. Birlikte film çektik. Sergio Leone bana ilham verdi. Bunun üzerine Milano’dan Roma’ya taşındım. Ve macera başladı…
– Sinyora Enrica’nın gerçek hikayesiyle sizin aranızda bir benzerlik var mı?
ALİ İLHAN: Hiç alakası yok. Sadece ilham aldığım muhteşem bir kadın var. Daha çok hayatın içinden bir şeyler eklemeye çalıştım.
– Oyuncu seçimini nasıl yaptınız?
ALİ İLHAN: Açıkçası senaryonun onuncu sayfasına ulaştığımda aklıma İsmail’den başka bir isim gelmedi. Bu rolün altından kalkabilecek, hem çirkin hem güzel kim olabilir diye düşündüğümde “Bunu İsmail Hacıoğlu yapar” dedim. Bir Sergio Leone hayranı olarak Claudia Cardinale’yi görüp ilk görüşte aşkı yaşamış bir adamım. Bu film oluştuğunda aklıma gelen ilk isim Cardinale oldu. Biraz çekinerek teklifi Paris’e götürdük. “Prensipte tamam” dedi. Şoke oldum, inanamadım. Benimle tanışmak istedi. Yarım saat konuştuk, çok olumlu bir görüşme oldu.
İsmail Hacıoğlu Türk sinemasında genç kuşağın önemli oyuncuları arasında yer alıyor. Siz onu nasıl buldunuz?
LAVINIA LONGHI: Herkes bunu soruyor. Memnuniyetle cevap vermek isterim. İsmail’le hiç diyaloğumuz yok. Çünkü lisan engeli var. Benim Türkçem ve İngilizcem yok, o da İtalyanca bilmiyor. Ama sete çıktığımız zaman o bariyerlerin hepsi kalkıyordu. Çünkü gözlerimize bakınca ne yapmak istediğimizi biliyorduk. Galibada başarılı olduk. Filmde aynı dili konuşmayan insanların hikayeleri anlatılırken, gerçekte de bu yaşandı.
İlk filminizde Claudia Cardinale oynuyor. İsmail Hacıoğlu var. İşin İtalya ayağı var. Bütün bunların olması baştan aşağı başarı.
ALİ İLHAN: Güzel bir şeyler yaratıyorsanız istedikleriniz oluyor. Eğer isterseniz yapabilirsiniz. Sizi durduran hiçbir şey yok. Bu hikayeyi 27 yaşında buldum, senaryo 28 yaşında bitti. Filmin çekimleri bittiğinde 29, vizyona girdiğinde de 31 yaşında olacağım. Çok uzun bir süreç.
Claudia Cardinale’yle oynamak nasıldı?
LAVINIA LONGHI: Muhteşem bir tecrübe oldu. Sanki ben İtalyan sinemasının tarihine girmiş gibi oldum. İnanılmaz güzel bir duygu.
İtalya’da yaşayan bir Türk yönetmen olarak ister istemez Ferzan Özpetek ile bir paralellik kuruluyor. Onun sineması hakkındaki görüşünüz nedir ve sizin üzerinizde bir etkisi var mı?
ALİ İLHAN: Ferzan Özpetek’i yönetmen olarak takdir ediyorum ama seyirci olarak iki filmi dışında diğer filmlerini kendime yakın bulmuyorum.
Ferzan Özpetek’in rengi romantizmdir. Sizin filminizde de bu hissediliyor…
ALİ İLHAN: Çok farklı şeylere parmak basıyoruz. Benim sinemam Özpetek’ten çok farklı.
İİtalya’da yaşayan yönetmenimiz
Ferzan Özpetek’in de başarısı ortada. Bu projeye dahil olurken kararınızda Özpetek ve sinemasının da etkisi oldu mu?
LAVINIA LONGHI: Belki birazcık şaşıracaksınız ama benim için Ferzan Özpetek’ten ziyade Fatih Akın daha Türk yönetmen. Ferzan daha çok İtalyan. Birol Ünel’i de çok beğeniyorum. Benim için en iyi Türk aktörü o.
– Başka Türk aktör tanıyor musunuz?
LAVINIA LONGHI: Teoman Kumbaracıbaşı, Serra Yılmaz, Birol Ünel ve Sibel Kekili’yi biliyorum. Türkiye’de herkesi daha iyi tanıyacağım. Bir de Sezen Aksu’yu çok seviyorum. ‘Gidiyorum bütün aşklar yüreğimde’ şarkısını çok seviyorum.
– Türk izleyicisi içinde tamamıyla Türk yapımı olan bir filmde Claudia Cardinale gibi efsane bir ismi görmek önemli, bu konuda bir şey söylemek ister misiniz?
ALİ İLHAN: Tabii ki, Claudia Cardinale Ses dergisine en çok kapak olmuş kadın. 12 defa kapak olmuş. Bence bir kuşak için mükemmel biriydi. Bu kuşağın ne kadar Claudia Cardinale’i anladığını ve bildiğini tartışabiliriz. Bizim aslında öyle oyunculara fazlasıyla ihtiyacımız var. Yani Türk sinemasının dünya sinemasına açılması anlamında sadece festivallerde kalmaması için ihtiyacımız var. Bugün ne yazık ki, sinemanın sanatsal boyutu olduğu kadar iş boyutu da var. O nedenle oyuncu seçimi çok önemli.
– Bir sonraki filmimde Robert De Niro oynayabilir demiştiniz. Yeni film var mı?
ALİ İLHAN: Şu anda Cips Cola Özel’i yazıyorum. Senaryo bitmek üzere. Romantik komedi olacak. Bir aşk filmi yazıyorum. Hemen onun arkasından 1980 döneminin efsane filmi Clementine’i yapacağım. Fransa’daki haklarını satın almak için görüşüyoruz. Muhtemelen Hollywood’un altından kalkabileceği bir iş olacak. Uzun bir kariyer bu. Robert de Niro hangi filmimde olur bilmiyorum ama eğer siz güzel bir şeyler yaparsanız, insanların size inanmasını sağlayabilirsiniz.
– İtalya’da macera devam edecek mi?
ALİ İLHAN: Ben iki senedir Rimini’de yaşıyorum. Amarcord filminde bir sinema vardır. Tam onun karşısında yaşıyorum. Şu an orayı Fellini’nin evi yapıyorlar. Şans eseri film şeritleri asıyorlar oraya. Penceremi açıyorum 8.5’taki Claudia Cardinale var tam karşımda. Claudia’yla uyumak ve uyanmak muhteşem bir duygu.