Banu Bozdemir

Sinemamızın son döneminde çocuk oyuncuların varlığı bir hayli etkin, başarılı… Tabii her filmde başka bir oyuncunun karşımıza çıkması, Yeşilçam’ın yıldız sistemi gibi bir seri çıkarmıyor karşımıza, ama Altın Portakal ve Altın Koza’da çocuk oyuncuların ‘özel’ ödüllerle anılması bizim de dikkatimizi o yöne çevirtti. Eskinin çocuk oyuncuları içinde benim en fazla sevdiğim Canım Kardeşim’deki rolüyle Kahraman Kıral’dı. Onun farklı bir hüznü vardı, ya da oynadığı rolün hüznüydü bana geçen. Gelin filminde de hüznünün peşinden sürüklemişti beni. Onun gibisi de gelmedi bir daha sanırım. Parla Şenol’un o küçücük bedene sığınmış büyük halleri pek bir komik gelirdi bana. Zeynep Değirmencioğlu ve teyze oğlu Ömer Dönmez’in karşılıklı bitirim halleri de pek bir sevimliydi, Ömercik’in çok yakışıklı bir genç olacağını konuşurduk aramızda… Sezercik (Sezer İnanoğlu) epi topu 11 filmde görünmesine rağmen hayatımızda pek bir etkisi olmuş, Erol Taş’ın yerden yere çaldığı çocuk olarak hafızama kazınmıştı. Amca oğlu İlker İnanoğlu ise Yumurcak serisiyle tanındı, annesi Filiz Akın ile bolca arz-ı endam etti beyazperdede. Menderes Utku ise Afacan rolüyle yer aldı sinemada az ve öz…

Hülya Koçyiğit ve Selim Soydan’ın kızları Gülşah Soydan da yetenekli bir oyuncuydu. Bitirim halleriyle en çok da Gülşah filminde üvey anneye karşı mücadeleyle sevdirmişti kendini… Bu çocukların oynadıkları filmler hiçbir zaman çocuk filmi olmadı, hatta hepsinin acılı ve hüzünlü bir yanı vardı, büyüklerin dünyasında onların acılarına ortak olmak… Var olan acıyı biraz da olsa onların varlıklarıyla hafifletme hali belki de… Gerçi şimdi de durum değişmiş görünmüyor. 1989 yapımı Uçurtmayı Vurmasın’lardaki küçük Barış (Ozan Bilen) dört duvar arasında İnci ablasıyla özgürlüğe açılan küçücük avludan uçurtmaları bekler. Kadınlar koğuşuna neşe katan, bu masum çocuk filmi de yumuşatır, içimize farklı bir hüzün salar… Ozan Bilen Sır Çocukları ve Girdap filmlerinde karşımıza çıktı sonrasında ama bizim için görüntüsü hala küçük Barış’tı… Çok sevdiğim Büyük Adam Küçük Aşk’ın minik oyuncusu Hejar’ı canlandıran Dilan Erçetin’i de anmadan geçmek olmaz. Filmde oynadığında beş yaşında minik bir kız olan Erçetin 2006’da on yaşındayken yine Handan İpekçi’nin Saklı Yüzler filminde oynadı.

Son yıllarda tek filmle de olsa öne çıkan, özel ödüller alan, gelecek vaat eden çocuk oyunculara bakalım…

Elit İşcan: Hayat Var’ın Hayat’ı… Beş Vakit’in Yıldız’ı. 1994 doğumlu oyuncu sinematografik yüzüyle daha fazla filmde olmayı hak ediyor. Uçan Süpürge tarafından Genç Cadı seçilen, aynı zamanda umut veren kadın oyuncu ödülü de bulunan ve genç yetenek olan İşcan gerçekten de çok fazla umut vaat ediyor.

 

Bora Altaş (Bal): Altın Koza’da jüri özel ödülü kazanan Bora Altaş, Semih Kaplanoğlu’nın ‘Yusuf üçlemesi’nin Bal filminde rol aldı. Film Altın Ayı kazandı, Bora filmde içine kapanık bir çocuğu canlandırıyor. Şimdiden ünlü olma kavramıyla tanışmış ve büyük hayaller peşinde…

Ege Tanman: Çağan Irmak’ın Babam ve Oğlum filmiyle tanındı, sevildi. Deniz karakterinin hüznü herkesi sardı, Tanman sonrasında Çocuk adlı sinema filminde rol aldı, eski Yeşilçam filmlerinin tadı yakalanmaya çalışıldı o filmle. Yine bir Onur Ünlü filmi olan Beş Şehir’de rol aldı. Halen dizilerde oynayan Tanman yetenekli bir oyuncu.

Ozan Uygun: Reha Erdem’in yönettiği Korkuyorum Anne filmindeki Çetin rolüyle 16. Ankara Film Festivali’nde Umut Veren Yeni Erkek Oyuncu ödülü kazandı. Hokkabaz, Çıngıraklı Top, Dersimiz Atatürk, Usta ve Eşrefpaşalılar filmlerinde de rol aldı. 1996 doğumlu oyuncu aynı zamanda seslendirme de yapıyor.

Şenay Orak (Min Dit): Min Dit (Ben Gördüm) filmiyle 13 yaşında en iyi kadın oyuncu ödülüne uzanan Şenay Orak Diyarbakır’da yaşıyor. Ödülünü sokak çocuklarına adayan Orak, filmde annesi ve babası öldüren bir kız çocuğunu canlandırdı ve ödüle uzandı ilk rolüyle.

Elif ve Mehmet Bülbül: Mommo’nun iki küçük oyuncusu, filmde kardeş olan Elif ve Mehmet aslında akraba. İlk film denemeleri olan Mommo’da iyi bir oyunculuk sergilediler, film Berlin’de ödül kazandı. Özellikle Mehmet Bülbül, kız kardeşini sahiplenmek için her şeyi göze alan abi rolünde çok başarılı…
Tayfun Günay: Tatil Kitabı’nın küçük oyuncusu Silifkeli amatör bir oyuncu. Ama yine de bin çocuğun arasından seçilmiş ve tüm amatör ruhunu ortaya koyan bir oyunculuk sergiliyor ve büyükler dünyasında var olmaya çalışan Ali’ye hayat veriyor.

Zülküf Yıldırım: İki Dil Bir Bavul’un aslında oyuncu olmayan oyuncusu. Kürtçe bildiği için Türkçe okuma yazma bilmekte zorlanan, öğretmenine kan kusturan o derece sevimli bir çocuk. Film bir sürü ödül aldı, Zülküf’ün sevimliliği herkes tarafından tescillendi.

Okan Tangücü: On yaşındaki Okan Tangücü tam bir çocuk jön. Bayrampaşa’da Ben Fazla Kalmayacağım’da rol aldı. Sözün Bittiği Yer’de Umut isimli hasta bir çocuğu canlandırdı. Bu sene vizyona girecek olan Kardelen adlı filmde de rol aldı.

Fikret Kağan Olcay: 2002 doğumlu oyuncu Veda filminde Atatürk’ün çocukluğunu canlandırdı. Okulunda ‘paşam’ diye anılan Olcay, daha önce bir reklam filminde ve dizi de rol almış. .

Oğulcan Gezgin: Anne ya da Leyla’nın baş karakterlerinden biri olan küçük Kerem’e hayat veren Oğulcan Gezgin, 1993 doğumlu. Artık çocuk oyuncu statüsünden çıkan Gezgin 1998’den itibaren dans, tiyatro, fotomodellik ve mankenlik dersleri almış. Dizilerde rol alan oyuncu Kurtlar Vadisi’nde de üç bölüm bulunmuş.

Sinan Dağ: Mardin doğumlu Sinan Dağ, Kızıltepe İnkilap ilköğretim okulunda eğitimine devam etmekte. 2007 yılında aynı anda Kızıltepe’de Mardin kültür merkezinde müzik ve tiyatro eğitimi almış. Defalarca tiyatro ve müzik sahnelerde yer almış, yüzü sinemaya yatkın, daha yararlı filmlerde değerlendirilebilir.

Kayra Simur: Üç Harfliler: Marid filminin küçük oyuncusu. 1999 doğumlu oyuncu bugüne kadar dizilerde ve reklam filmlerinde rol aldı, rol aldığı filmi korku filmi olması nedeniyle izleyemedi.

 

 

Banu Bozdemir
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunu. Sinema yazarlığına Klaket sinema dergisinde başladı. Dört yıl Milliyet Sanat dergisi ve Milliyet gazetesinde sinema yazarı, kültür sanat muhabiri ve şef yardımcısı olarak çalıştı. İki yıl Skytürk Televizyonunda sinema, sanat ve ‘Sevgilim İstanbul’ programlarında yapımcı, yönetmen ve sunucu olarak görev aldı. Antrakt Sinema Gazetesi’nde iki sene editör olarak çalıştı. Tarihi Rejans Rus Lokantasına hazırlanan ‘Rejans Tarihi’ ve ‘Rejans Yemekleri’ kitabının editörlüğünü yaptı. Rejans Rus lokantası başta olmak üzere birçok şirketin basın danışmanlığı görevini üstlendi. Film + sinema dergisine Türk sineması röportajları yaptı. Küçük Sinemacılar, Benim Trafik Kitabım, 'Çevremi Seviyorum' adı altında on iki tane ‘çevreci’, dört tane fantastik çevre temalı yirminin üzerinde çocuk kitabı bulunuyor. Sosyal medyada yolunu kaybeden bir genç kızın maceralarını anlattığı ‘Leylalı Haller’ yazarın ilk romanı. Kaşif Karınca ise beyaz yakalılara çocuk kafasıyla yazdığı ufak bir yaşam manifestosu özelliği taşıyor. TRT’ye çektiği ‘Bakış’ adlı bir kısa filmi bulunuyor. Halen aylık sinema dergisi cinedergi.com'un editörü, beyazperde.com ve öteki sinema yazarı. Kişisel yazılarını paylaştığı banubozdemir.com sitesi de bulunan yazar filmlerde ve festivallerde jüri üyesi olarak görev alıyor, filmlere basın danışmanlığı yapıyor, sinema ve kısa film atölyelerinde ders veriyor. Çocuklarla sinema ve çevre atölyeleri düzenliyor.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.