Bu adamların B planı yok
Serdar Akbıyık
Ünlü televizyon dizilerinin film olmasına alıştık artık. Mesela Uzay Yolu, Sex and The City, Görevimiz Tehlike ve daha bir çok dizi televizyonda zirveye çıktıktan sonra sinemada da bir durak vermişlerdir. Aslında çoğunun sinema maceraları televizyon kadar parlak olmamıştır. Bu etkileyici bir romanı sinemaya uyarlamaktan biraz daha farklı bir durum tabii. Her şeyden önce oyuncuların kendi enerjilerinin karakterlere kattığı renk çok önemli televizyon dizilerinde. Onun için Uzay Yolu’nun sinema macerası asla televizyondaki başarıyı yakalayamadı. Çünkü farklı oyuncular kahramanları canlandırdı. Görevimiz Tehlike için de aynı şey söz konusu. Sinemada Tom Cruise’un canlandırdığı karakterle Görevimiz Tehlike başka bir şey oldu. Sinemada yakaladığı başarı dizinin başarısından daha çok Tom Cruise’un kendi enerjisinden ve ününden çıkan bir başarıydı. Bunun tersi bir durum ise Sex and The City için geçerli. Televizyondaki dizide kahramanları canlandıran aynı isimler sinemada da maceralarına devam ettiler. Bu noktada diziyle sinemadaki film arasında hangisi daha başarılıydı tartışması yapamıyoruz. Çünkü bir fark yok. Sex and The City’nin sinema macerasının hedefini tuttuğunu düşünüyorum. Bu hafta vizyona giren A Takımı ise biraz görevimiz tehlikeye benzeyen bir yoldan geçecek. 1983’te asker menşeli dört kafadarın maceralarını televizyonda seyrettiğimizde George Peppard’ın Amerikalı yüzü filmin havasını bize iliklerimize kadar hissettiriyordu. Onu destekleyen Mr. T’nin karakteristik varlığı da bu hissi artırıyordu. Özellikle Mr. T’nin minibüsü, yakışıklı Faceman’in kadınlar üzerindeki etkisi, Murdoch’un çizgi dışılığı ekibin farklı olmasını sağlıyordu. Eğlenceli, biraz faşizan tam bir Amerikan dizisiydi. Vurdulu kırdılı, bol patlamalı… Bu hafta vizyona giren A Takımı’nda ise ekibin komutanını Liam Neeson canlandırıyor. İrlandalı oyuncunun George Peppard ile farkı biraz bizi televizyondaki diziden kopartsa da, oyunculuğuna hiçbir şey söyleyemeyiz. Neeson her role uyan ve karakteri kendine uyarlayan bir oyuncu. İkinci karizmatik isim ise Mr. T… Orijinal dizinin gerçek Mr. T’si gerçekten taklit edilmesi zor bir isim. 1982’de Rocky’deki performansıyla tanınan Mr. T hem kendi adıyla dizi yaptı hem de A Takımı’nın vazgeçilmez bir üyesi oldu. Bence dizinin en renkli ismiydi. Sinema filmindeyse Mr. T’yi yine bir boksör canlandırıyor. Quinton ‘Rampage’ Jackson son dönem siyahi boksörlerin en can yakanı. Ama ringteki performansını filmde gösterdiğini söylemek çok zor. Diğer oyuncular Bradley Cooper ve Sharlto Copley günü kurtarıyorlar. Burada özellikle Bölge 9’dan tanıdığımız Sharlto Copley farklı kişilkleri ne kadar iyi canlandırabildiğini izleyiciye gösteriyor. Yardımcı rollerde ise öncelikle filmimizin güzeli Jessica Biel ve onun rakibi kötü adam rolünde Patrick Wilson var. Patlamalı, çatlamalı ama televizyondaki karizmasından uzak bir film A Takımı… Filmin öyküsüne gelince: özel görevlerin yıldız gücü A Takımı yine bir görev üstündeyken tuzağa düşürülürler. Ekip kendilerine inanan bir FBI ajanı sayesinde hapishaneden kaçar ve tutsağı hazırlayanlarla hesaplaşırlar.