Banu Bozdemir
21 Aralık 1948 yılında doğan Amerikalı oyuncu aslında tiyatro kökenli. Samuel L. Jackson Die Hard’ların üçüncüsünde Bruce Willis’le ve The Long Kiss Godnight’da Geena Davis’le beraber rol alarak bugünkü popülerliğini kazandı. Yani 40’ından sonra şöhrete kavuştu. Bugün iyi bir aksiyon yıldızı ve karakter oyuncusu. Ona sinemada ilk şans tanıyan isim kendisi gibi bir siyah olan yetenekli yönetmen Spike Lee’dir. Onun Do The Right Thing ve Jungle Fever gibi birkaç filminde yardımcı rollerde çok iyi performanslar ortaya koyan Jackson,daha sonra Tarantino’nun Pulp Fiction’ında İncil’den ezbere bölümler okuyan gangster Jules karakteriyle dikkatleri üzerine çekti ve Hollywood’un pek çok büyük prodüksiyonunda rol alma şansına kavuştu.Yine Tarantino’nun Jackie Brown’ındaki silah ve uyuşturucu kaçakçısı Ordell rolüyle Berlin Film Festivali’nden Bir Altın Ayı kazandı.Amerika Film Endüstrisindeki önyargılar ve siyah oyunculara yeteneklerini ortaya koyabilecekleri rollerin teklif edilmemesi nedeniyle güç üne kavuşan Jackson,son yıllarda bunun acısını çıkartırcasına senede 3-4 filmde oynuyor. Onu Kill Bill serisinden, Star Wars’a, Iron Man’dan Jumper ve The Spirit’e kadar birçok popüler filmde rol aldı, filmlere iyi oyunculuğuyla tat kattı. Empire dergisinin 1997 yılında yaptığı Tüm zamanların en iyi film yıldızı listesine 44. sıradan giriş yapan oyuncu genelde vahşi, ağzı kalabalık, olağandışı inançları ve felsefeleri olan kişileri canlandırdı. Bu ay karşımıza Unthinkable ile çıkacak ve Amerika’nın kaderini anlatan filmlerden birine imza atacak. 2012’de ise The Avengers ile beyazperdeyi dolduracak.