Fırat Sayıcı

Bir trafik kazası sonrası yapacağınız ilk yardım müdahalesiyle bir hayat kurtarabilirseniz, hayata tutunan kişinin ailesinin gözünde kahramansınız. Güneşli bir günde ağaçta kalan minik kediyi ağaçtan indirip sahibi olan küçük kıza teslim ederseniz, o kıza göre mahallenin kahramanı sizsiniz. Yüklü miktardaki kredi kartı borcunun asgari ödemesini bile yapamayan arkadaşınıza vereceğiniz borç para sayesinde de arkadaşınızın kahramanı olursunuz. Evde miskinlenmek varken sırf sevgiliniz istiyor diye kendinizi Taksim’in o içinden çıkılmaz kalabalığına atabiliyorsanız siz de bir kahramansınız. Ancak, sıradan ve son kullanma tarihi kısa süre sonra bitecek bir kahraman olmak size yetmiyorsa bu yazımız tam size göre…

Sinemanın büyülü dünyasında süper kahramanları izlerken hepimiz hayaller kuruyor, onlar gibi olsaydık neler yapabileceğimizin planlarını yapıyoruz. Süper kahraman mı olmak istiyorsunuz? Buyurun, birbirinden çeşitli yollar…

 

Radyoaktivite

 

Hatırlarsanız, Franz Kafka, “Dönüşüm” adlı kitabında bir sabah uyanmış ve aniden devcileyin bir böceğe dönüşmüştü. Bunun sebebini ne okuyucu ne de kendisi bilmiyordu. Ancak çoğu süper kahraman filminden anlayabileceğimiz üzere radyoaktif bir hamam böceği tarafından ısırıldığı olası bir ihtimal. Tıpkı, yine radyoaktif bir örümcek tarafından ısırılan Örümcek Adam örneğinde olduğu gibi. Radyoaktif hayvanı ben nereden bulacağım diye sormayın. Nükleer tesis yakınlarında bulunan her türlü hayvan işinizi görür. Tabi burada önemli olan nokta seçeceğiniz hayvanın karizmatik bir yaratık olmasına dikkat etmek. Zira radyoaktif bir inek tarafından ısırılmak pek de hoşunuza gitmeyecek sonuçlar doğurabilir. Geceleri suçluları avlamak için göğüslerinizden çıkan yapışkan sütle nereye kadar başarılı olabilirsiniz ki? Apartmanların üstünde tonlarca ağırlıkla koşarak ve böğürerek, şehir halkını hayatlarından bezdirmeniz de cabası!

 

Bilimsel Deney Kazaları

 

Gelelim ikinci ana yönteme… Eğer bilimle uğraşıyorsanız ve küçüklüğünüzden beri süper kahramanlık içinizde ukde olarak kalmışsa üzülmeyin. Eninde sonunda elinizdeki deney elinizde patlayacaktır. Acılar içinde kalacağınız dakikalar, belki de saatler sonucunda, inanılmaz değişiklikler vücudunuzu saracak, hücreleriniz mutasyona uğrayarak, sizi benliğinizden alıp bilinmeyene doğru sürükleyecektir. Hulk gibi güçlü kuvvetli ama sinir hastası biri de olup çıkabilirsiniz, Görünmez Adam gibi ne idüğü belirsiz, silik bir kişilik de… İyisi mi siz dua edin, uğraştığınız deney doğru sonuçlar versin.

 

Genetik Kodlar

 

Başka bir yöntem, ki buna yöntem demek ne kadar doğru olur bilinmez, Allah vergisi bir yapı… Genetik kodlarla aile büyüklerinizden size geçmiş hücreler sayesinde günü gelince mutasyona uğrayıp birer süper kahramana dönüşebilirsiniz. Sizin X Men karakterlerinizden neyiniz eksik ki? Eğer ananız babanız sizin oluşumunuzda iyi çalışmışlarsa, siz de Storm gibi hava olaylarına hükmedebilir, Magneto gibi metal ve alaşımlarını köleniz edebilir, Roque gibi dokunduğunuz insanın gücünü alabilir, Prof. Xavier gibi beyin gücünüzle insanları yönetebilir, zihinlerini kurcayalabilirsiniz. Hele ki, Thor gibi yedi sülaleniz tanrılardan oluşuyorsa değmeyin keyfinize…

 

Bilinmeyen bir dünyadan

 

Nerede, nasıl ve kimlerin çocuğu olarak dünyaya geldiğinizi biliyorsunuz? Peki ama ya yanılıyorsanız? Ya siz de Süpermen ya da Gümüş Sörfçü gibi bu gezegenden değilseniz? Ya siz de aslında öksüz ve yetim büyüdüyseniz? Ananız babanız öz gezegeninizde evlat hasreti çekiyorsa? Ne işiniz var sizin insan ırkının sorunlarıyla? Neden memleketinize dönmüyorsunuz? Vazgeçemediğiniz birbirinden güzel dünya yemekleri mi? Yoksa bir uzaylıdan hallice gizli sevgiliniz mi?

 

Baba parasıyla

 

Kim demiş baba parasıyla süper kahraman olunmaz diye? O kadar çok örneği var ki, say say bitmez. Ama akla ilk gelen ve de güncel olanlar, kuşkusuz ki, Iron Man, Elektra, Batman gibi isimler… Eğer babanız zamanında para basacak kadar zenginse ve de size yüklü miktarda bir miras bırakmışsa işiniz kolay. Yapacağınız en önemli girişim kendinize sıkı bir imaj danışmanı bulup harekete geçmek. Tabi her şey imaj değildir. Bir yandan da, yeteneklerinizi geliştirmeli, düşmanlarınızı alt edecek silahlar geliştirmelisiniz. Eğer ulaşım için Doğan görünümlü bir Şahin size yetmiyorsa, paraya kıyıp Batmobil tarzı düz duvara tırmanan bir araç da yapabilirsiniz. Ama siz siz olun, sadece depreme dayanıklı binalara tırmanmaya çalışın. Mümkünse de en az 20 katlı yapıları tercih edin. Zira 4-5 katlı evlerden oluşan semtlerde bırakın karizma yapmayı, mahallenin delikanlılarından dayak bile yersiniz. Haa, unutmadan. Kostümünüzün arkasına ‘Babam sağolsun!” yazdırın da, ne kadar vefalı bir evlat olduğunuza da gösterin dosta düşmana.

 

Şeytanla el sıkışmak

 

Her ne kadar tehlikeli ve dönüşü olmayan bir yol olsa da, garantilidir. Şeytanla yapacağınız bir ruh satış sözleşmesi sayesinde durdurulamaz güçlere sahip olabilir, düşmanlarınızı alt etmek için ekstra bir çaba harcamak zorunda kalmayabilirsiniz. Ghost Rider gibi, şeytanla anlaşan sıradan bir adamın neler yapabileceğini gördünüz. Ancak burada dikkat etmeniz gereken en önemli husus, sözleşme maddelerini iyi okumak. Zira, karşınızdaki pek de yabana atılacak cinsten biri değil.

 

Hükümet zorlamasıyla

 

İşte size en zorunlu yöntem! Eğer hükümetiniz sizden iyi bir savaşçı yaratma pahasına sizi olağanüstü bir ameliyat için gizli bir askeri üsse çağırıyorsa hiç kaçarınız yok. Sonunuz ya Wolverine gibi Alzheimer hastası bir yalnız kurt olmak, ya da Kaptan Amerika gibi, ipleri sizi yaratanların elinde olan bir sirk palyaçosuna dönmek. E madem, Türkiye’deyiz. E o zaman içiniz rahat olsun. Henüz bu işler için daha erken. Hele bir şu eğitim, ekonomi, güvenlik işleri çözülsün de…

 

Ufak tefek ayrıntılar

 

Ne şekilde olursa olsun, süper kahraman oluverdiniz diyelim. Her şey yoluna girdi diyorsanız yanılıyorsunuz. Halletmeniz gereken birkaç ayrıntı daha var. İlk başta kendinize sıkı bir imaj bulmalısınız. Öyle ki, hem düşmanlarınızı psikolojik olarak bastırın hem de hayranlarınıza iyi görüntü verin. İster pelerin takın, ister daracık bir tayt… Ama ne olursa olsun renk ve kumaş seçiminden aksesuar dizaynına kadar her şeyiniz uyum içinde olsun. Bir diğer konu, kendinize uygun bir silah seçimi. Mutasyon sonucu süper kahraman olduysanız eğer, zaten bir taraflarınızdan kimyasal bir şeyler çıkartacaksınızdır. Düşmanlarınıza onları fırlatırsınız. Mirasyedi bir süper kahramansanız, paranıza kıyıp afili oyuncaklar yaptırabilirsiniz. Aman dikkat, özgün olsunlar… Süper kahramanlığın vazgeçilmez konularından biri de gizli kimliktir. Bknz. Clark Kent (Süpermen), Peter Parker (Örümcek Adam), Bruce Wayne (Batman)..vs. Toplum içinde dikkat çekmek ve süper kahramanlığınızı açığa çıkarmak istemiyorsanız ikinci bir gizli kişiliğe ihtiyacınız vardır. Ama süper kahramanlığınızı doya doya yapmak istiyorsanız, devlet memuru gibi sabah 9 akşam 6 çalışılan bir işte değil, freelance olarak para kazanabileceğiniz bir işte çalışın. Haa, yok ben delikanlıyım arkadaş, benim içim de dışım da bir diyorsanız, buyurun Iron Man gibi, halka kendinizi ifşa edin.

 

Fırat Sayıcı
1979, İstanbul doğumlu. 2001 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Malzeme Mühendisliği’nden yüksek lisansla mezun olmasına rağmen, üniversite yıllarında yaptığı sinema kulübü başkanlığı sayesinde, geleceğini ve mesleğini sinema-tv üzerine kurmaya karar verdi. Çeşitli kısa film, belgesel çalışmalarıyla işe koyulan ve Yıldız Kısa Film Festivali'nin kurucularından olan Fırat Sayıcı, yurt çapında çeşitli kısa film festivallerinde de jüri üyeliği yaptı, kısa film üzerine workshoplar düzenledi. 2008’de Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler bölümünden mezun olan Fırat Sayıcı, Selçuk Üniversitesi Radyo-Televizyon-Sinema Bölümünde yüksek lisans ve doktora öğrenimini tamamladı. SİYAD üyesidir. TRT'de metin yazarı olarak başladığı televizyon macerasında birçok kanalda çeşitli programlarda görev aldı, sinema programları yaptı. Kurduğu Mad Informatics Ajansı’yla sinema-tv ve eğlence sektörüne PR ve sosyal medya hizmeti vermeye başlamıştır. "Türk Sinemasında Gerçekçilik" ve "Yeni Başlamayanlar İçin Sinema" adında iki sinema kitabı yayınlanmıştır. Esenyurt Üniversitesi Radyo Tv. ve Sinema bölümünde Dr. Öğretim Üyesi olarak görev yapmaktadır.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.