Alacakaranlık’ın en zor macerası

Yeni Ay vizyona girdi ve tartışmalar başladı. Dört kitaplık serinin sinemaya uyarlamak için en zor olan kısmı tam da beklendiği gibi problem oldu. Burada asıl sorun Yeni Ay’ın yönetmeni Chris Weitz’in ilk film olan Alacakaranlık’ın yönetmeni Catherine Hardwicke kadar başarılı olup olmadığı. Çünkü ilk film gerçekten romanın etkisini bir kat daha artırdı. Film ile kendini cisimleştiren karakterler edebiyatın satır aralarından sinemanın büyüsünün malzemesi oldular. Kristen Stewart ile Robert Pattinson film kadar gerçek hayatta da bir peri masalının kahramanıydılar. Bu filmden sonra kitabın satışları da patladı. Artık kitaptaki karakterler kendilerine birer isim ve kanla can bulmuşlardı. İlk filmin eleştirisinde de yazmıştım, kim ne derse desin son dönemlerin en romantik filmi ve serisi Alacakaranlık. Böyle olunca beklentilerimiz arttı. Üstelik ikinci kitap olan Yeni Ay filme çekilmesi gerçekten zor bir macera. Şöyle düşünebiliriz ilk film 122 dakikaydı Yeni Ay ise 130 dakika sürüyor. Halbuki ikinci kitaptaki olayları anlatmak için çok daha uzun bir süre gerekiyor. Birde olayların akışı çoğunlukla düşünce ve yorumlarla devam ediyor ikinci filmde. Yeni Ay neredeyse Bella’nın zihninde yaşanıyor. Böyle olunca bir roman olarak harika ama sinema olarak zor bir hikaye oluyor. Ben bütün kitapları okuduğum için filmde kopuk kalmış her olayı zihnimde tamamlayıp filmi seyredebildim. Sinemasal problemlerine rağmen hikayenin tadına vardım. Ama ya kitabı okumamış olsaydım? İşte o zaman tatsız tuzsuz, yerine oturmamış karakterler ve duygularla baş başa kalırdım. Burada yönetmen Chris Weitz’in zor bir yükün altında ezildiğini düşünüyorum. İlk filmin yönetmeni Catherine Hardwicke’in ise bu filmi nasıl yöneteceğini merak etmeden yapamıyorum. Zaten ikinci filmde büyük hayran kitlesi olan Robert Pattinson neredeyse ortada hiç gözükmüyor. Bence filmin hoşnutsuzluk yaratmasının sebeplerinden biri de bu. Açıkçası yönetmenin çözümlemeleri yüzünden Kristin Stewart’ta bütün inandırıcılığını yitirmiş. Karakterler fazlasıyla karikatürize olmuş. Serinin fanatikleriyle beraber üçüncü filmin daha iyi olması ümidiyle beklemeye başlayabiliriz.

Serdar Akbıyık
1967 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Antropoloji Bölümü'nü bitirdi. Erol Simavi Vakfı Gazetecilik Bursu'nu kazanıp iki yıllık eğitimden sonra Hürriyet Gazetesi'nde istihbarat muhabiri olarak mesleğe başladı. 1992 yılında Hürriyet Yazıişleri'ne geçti. 1993'te Spor Gazetesi'ni kuran grupta yer aldı. 1996'da Hürriyet Yazıişleri'ne döndü. 1999'da Star Gazetesi kuruluşunda bulunmak için Hürriyet'ten ayrıldı. 2000-2001 yıllarında Almanya'da Star Gazetesi'ni çıkaran grupta Yazıişleri Müdürlüğü yaptı. 2002'de Türkiye'ye dönüp Star Grubu'na bağlı olan ve yeniden yayımlanan Hayat Dergisi'nde görev aldı. Hayat Dergisi'nde ve Star Gazetesi'nde sinema eleştirmenliği yaptı. 2004 yılında Star Gazetesi Yazıişleri Koordinatörlüğü görevine getirildi. Halen Star Gazetesi İnternet Yayın Müdürlüğü ve sinema eleştirmenliğini sürdürmektedir. Star Gazetesi, Kral Müzik Dergisi ve internette çıkardığı Cinedergi'de sinema yazıları yayımlanmaktadır. 2007 yılında "Türk Sineması'nı Yönetenler" adlı yönetmenlerle yaptığı röportajları kapsayan bir kitap çıkardı.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.