Fırat Sayıcı
Hulk, Yeşil Goblin ve Shrek aynı evde yaşamakta, kirayı paylaşmaktadırlar. Ay sonunu zar zor getiren üç kafadarın en büyük amacı yeşil renklerinden kurtulup insan rengine kavuşmak ve topluma karışmaktır. Bu amaç uğrunda her türlü bilimsel ya da metafiziksel mevzuya giren üçlü, hedeflerine bir türlü ulaşamıyorlardır.
Shrek: (Elinde yırtılmış beyaz bir gömlekle kızgın bir şekilde salona girer) Kim yırttı lan bu gömleğimi yine…
Goblin: Bana ne bakıyon oğlum? Kim yırtacak senin öküz bedenli gömleğini? (Hulk’u göstererek) Ahanda bu ayı yırtmıştır.
Hulk: Ya, hacım kusura bakma. Geçen bir manitayla buluşup akşam yemeği yiyecektik. O zaman giydiydim ben onu.
Shrek: Eee? Ne oldu da yırttın güzelim Eminönü malını.
Hulk: Yaa, şerefsiz garson yanlışlıkla hatunun üstüne şarap döktü.
Goblin: Sen de sinirlenip şiştin di mi?
Hulk: Öyle olunca da haliyle gömlek yırtıldı. Olsun be hacım alırım ben sana yenisini.
Goblin: Hangi parayla alıcan lan dümbük. Paran olsa elektrik faturasını ödersin.
Shrek trip atarak, gelir salondaki koltuğa oturur. Televizyonu açar, Şirinler oynamaktadır.
Goblin: Oğlum bakın lan üzülmeyin. Biz yine halimize şükredelim. Ya şu cüceler gibin mavi olsaydık naapardınız?
Shrek: Ulan sen de ne adamsın be… Ha mavi ha yeşil. Ne fark eder? Bizim biran önce bir çözüm bulup doğru düzgün insan tenine kavuşmamız lazım.
Hulk: Dur lan benim aklıma şey geldi. Geçenlerde Mystique ile konuşuyodum.
Shrek: O kim la?
Hulk: Yaa, şu X Men’in mavili hatunu yok mu oğlum. Hani herkesin kılığına girebiliyo… O dedi ki ben sizin renginize çözüm bulacak birini buldum. Kısa zamanda getiricem siz evde olduğunuz bir gün dedi.
Shrek: Öyle deme oğlum en azından denemiş oluruz. Hayat bu belli mi olur. Bakarsın düzeltir bizi getireceği kişi. Lan yeşilli… Kalk da bir çay koy lan ağabeylerine şereffsiz.
Goblin: Yürü lan ben niye koyuyorum hep. Bu sefer de sen koyuver. (Hulk ters ters bakınca Goblin mutfağa çay koymaya gider)
Hulk: Neyse o değil de ne oldu senin şu kostümle broşür dağıtma olayı?
Shrek: Yok yaa… Patladı o iş.
Hulk: Niye lan? Ne güzel para kazancaktın.
Shrek: Yok be oğlum. Birincisi ben bu cüsseyle Mickey Mouse kostümüne sığamıyorum. İkincisi sigortası yok işin. Bir de git gel taa karşı yakaya. Zor yani.
Goblin: (Elinde çaylarla içeri girer) Sende bu tembellik varken senden adam olmaz.
Shrek: Kes lan sen kendine bak. Bi belediyede afiş asma işini beceremedin. Neymiş beyfendinin yükseklik korkusu varmış. Kötülük yaparken, oradan oraya uçup bombalar atarken korkmuyodun ama yüksekten. Ne oldu şimdi?
Goblin: Orasını karıştırma. Emekli olunca geldi işte bir yükseklik korkusu naapıyım? Yaşlılık işte… (Muzır muzır Hulk’a laf sokar) Senin şu gönüllü Greenpeace işi nasıl gidiyor bakıyım?
Shrek: Açma lan konuyu kızdırcaksın yine!
Hulk: Başlatma lan Greenpeace’den. Biz olmuşuz Greenpeace. Üniversite yıllarında olsa yapardık da, belli bir yaştan sonra kaldırmıyo vücut. Bi de çoluğun cocuğun maskarası oluyoz sokaklarda.
Bu sırada kapı çalar. Hulk kapıyı açmaya gider.
Hulk: Kim ki acaba şimdi bu saatte?
Kapıyı açar, karşısında tüm zerafetiyle Mystique vardır.
Mystique: Selam beyler! Nasılsınız?
Üç kafadar apışıp kalmışlardır…
Hulk: Bububuyurun Mystique Hanım hoş geldiniz…
Shrek: Ayakta kalmayın buyrun.
Goblin: Çay içen mi?
Mystique: Yok yok zahmet etmeyin. Acelem var. Kurbağa Toad’la randevum var da…
Hulk: Hayrola Mystique, renklerimizi normale döndürmek için bir çözüm getireceğini söylemiştin.
Mystique: Evet canım. Size dünyanın en hızlı ve kesin sonuç üreten büyücülerinden birini getirdim.
Shrek: Hani nerde peki?
Mystique: Yanımda, çantamda.
Goblin: Çantanda mı?
Mystique: Evet işte burada…
Mystique çantasından bir şey çıkarıp ortadaki sehpanın üstüne koyar…
Mystique: Alın size çözüm…
Hulk-Shrek-Goblin: Şirin Baba mı???