California Tarzı İlişki
California deyince hepimizin aklına yaklaşık olarak aynı şeyler geliyor olmalı. Deniz, güneş, sörf, yarı çıplak kızlar, gösteri dünyasının dejenere eğlenceleri, milyon dolarlık evler, son model arabalar, alkol, uyuşturucu, seks ve hayal edebileceğiniz her baştan çıkarıcı detay…
Prime-time sonrası 26 dakikalık ‘komedi’ dizileri hayatımıza yeni yeni girmeye başlamışken, bu alanda izleyip izleyebileceğimiz en sağlam yapımlardan biri olan Californication ile tanışmış olduk. (Bir diğeri de Weeds’tir.) Daha önce Red Hot Chilli Peppers’ın bir albümüyle tanıdığımız ‘Californication’ teriminin, California ve Fornication (zina) kelimelerinin birleşmesinden meydana geldiğini düşünen de, California’nın dünyanın geri kalanı üzerindeki etkisini anlatmak üzere ‘Kaliforniyalaştırmak’ anlamında uydurulduğunu düşünen de var. İkisine de yanlış demek zor. Zira bu eyalet hem seksin çok eşli, çok şekilli ve çok bol olduğu, hem de dünyayı da etkisi altına alan bir merkez. Dizideki anlamının ise zinayla ilgili olduğu aşikar.
Bilimkurgu fenomeni X Files’tan tanıdığımız, hatta bir daha Ajan Mulder’dan başka bir karaktere yakıştıramayacağımızı düşündüğümüz David Duchonovy, Califorcation’daki oyunculuğu ile hepimizi şaşırtmayı başardı.
Baş karakterimiz Hank Moody, yer altı edebiyatında kendine sadık bir okur kitlesi edinmiş ama uzun süredir bir tıkanma yaşayan ve bunun sorumlusunun California’nın dejenerasyonu olduğunu düşünen bir yazardır. Hiç evlenmediği ama hayatının kadını olan Karen’dan 12 yaşında bir kızı vardır. Sevdiği kadının başka biriyle nişanlı olması hayatının iyice raydan çıkmasına sebep olsa da, bir yandan da Karen’a iyi bir baba ve iyi bir koca olabileceğini ispatlayarak onu geri kazanmaya çalışır. Tabi California’nın tahrik edici ortamında bu pek de mümkün olmaz.
Tom Kapinos’un yapımcısı olduğu dizinin senaryosu izleyiciyi her daim tetikte tutmayı bir şekilde başarıyor. Hank Moody’nin şahsına münhasır karakteri bir yana, dizinin yan karakterleri de bir o kadar eğlenceliler. Özellikle Moody’nin mastürbasyon bağımlısı yayıncısı ve onun kokain bağımlısı karısının bulunduğu her sahne, zekice yazılmış diyaloglar ve muazzam oyuncu performansları sayesinde izleyicinin televizyon karşısında kahkaha atmakla, pür dikkat dinlemek arasında gidip gelmesini sağlıyor. Moody’nin çocuğunun annesi rolündeki Natacha McElhone’u ve diziye ikinci sezon girerek Moody’ye ayna tutan rock müzik yapımcısı Lew Ashby rolündeki Callum Keith Rennie’yi izlemek de ayrı bir keyif.
Yazarımızın kitaplarına gelince; yayınlanan üç kitabının da Slayer isimli efsane metal grubunun albüm isimleri olması dizinin en esprili detayı.(God Hates Us All, Seasons in the Abyss ve South of Heaven). Moody’nin yazdıklarını hiç okumasak da, Chuck Palanhiuk ve Charles Bukowski arasında gidip gelen bir tarzı olduğunu tahmin ediyoruz. Zaten daha pilot bölümünde Bukowski istemsizce aklınıza geliyor. Kadınları fazlasıyla seven, her çeşit kadını da çocuksu cazibesiyle kendine çeken ve sanki bu kadar çapkın olmaya mecbur kalmış ama aslında kadınlar bıraksa aseksüel bir hayatı pekala yaşayabilirmiş gibi duran bir karakter Hank Moody. Benzerlerinden en büyük farkı ise, başına bela açan bir kadına bile normal erkeklerin sevdikleri kadınlara davrandığından daha centilmence davranması.
Amerika’da üçüncü sezonu eylül ayında başlamış bulunan ve Show Time kanalında gösterilen dizinin pilot bölümü yayınlanır yayınlanmaz, birçok ülkede Californication karşıt kampanyalar düzenlenmiş, tutucu kesimler tarafından dizi yerden yere vurulmuştu. Bir fikir edinmeniz açısından pilot bölümün ilk sahnesini anlatmakta fayda var.
Hank Moody eski model Porche’unu bir kilisenin bahçesine park eder. Ağzındaki sigarayı kiliseye girince kutsal suya atarak söndürür. İsa heykelinin önünde ‘kendince’ dua ederken yanına yaklaşan rahibeyle muhabbete başlar. Ona, bir süredir yazamadığından dert yanar. Rahibe ihtiyacı olan şeyin oral seks olduğunu söyleyip, başındaki örtüyü atarak yardım ‘elini’ uzatır. Moody uyandığında yorganın altından yukarı doğru süzülen güzel bir kadın, gördüklerinin en azından bir kısmının rüya olmadığını kanıtlamaktadır…