Fırat Sayıcı
Roma İmparatorluğu en şaşaalı günlerini yaşamaktadır. Arenalarda dövüşen gladyatörler halkın en büyük eğlence aktivitesidir. O günkü son dövüş, sadece topuğundan öldürülebilen Achilleus ile gelmiş geçmiş en iyi gladyatör olan Maximus arasındadır. Julius Sezar da, onur konuğu olarak şeref locasındadır. Davullar çalmaya başlar…
Julius Sezar: (Ellerini kaldırarak bağırır) Dövüş başlasın!
Arena Seyircisi: Aaaaşil! Aaaaşil!
Achilles: Ulan, 4 aslan, 5 kaplan, 6 gladyatör öldürdük. Bi bırakın da final maçı öncesi soluklanalım. Ne adrenalin meraklısı adamlarmış lan şu Romalılar? (Sezar’a doğru el kol hareketi yaparak) Lan şerefsiz, bi tarafın yiyosa gel sen dövüş burada!
Sezar, Achilles’un kendisine selam verdiğini sanıp gülümser ve ona el sallar. El pençe divan yanında duran Brütüs’ün verdiği şarabı kafasına diker. Derken, arenanın büyük kapısı açılır. Bir elinde kalkan, bir elinde kılıçla Maximus arenaya girer.
Arena Seyircisi: Maxiiimus! Maxiiimus!
Achilles: Ulan ne taraftarmış be arkadaş iki dakkada sattılar beni! Neyse, biz önümüzdeki maçlara bakalım. Daha Truva’yı ele geçirip Helen’in de bi de ben tadına bakıcam. Deyyus Paris’i de aradan çıkartırsam…
Bu sırada Maximus yerden bir taş alıp Achilles’a atmıştır.
Maximus: Hoop arkadaşım. Bekleme yapma. Ne kendi kendine konuşuyon. Akşam oldu. Hadi dövüşçeksen dövüş de bitirek şu işi.
Achilles: (Kızarak koşmaya başlar) Ulan ben senin!
Arena Seyircisi: Aaaaşil! Aaaaşil!
Achilles koşa koşa Maximus’un yanına kadar gelir, havaya sıçrar, seyirciler nefeslerini tutar. Achilles tam kılıcını Maximus’un boynunun yanından kalbine sokacakken, Sezar geğirir…
Sezar: Pardon!
Brütüs: Yarasın efendimize!
Achilles Sezar’a bakar.
Arena Seyircisi: Seeezar! Seeezar!
Achilles: Ohaaa! Konsantrasyonumun içine ettin be Sezar!
Maximus fırsattan istifade ters takla atarak kaçar.
Maximus: Deymesin yağlı boya! Ehehehe! Ne oldu lan, sarı!
Achilles: (Sinirlenmiştir) Bana sarı deme lan!
Maximus: Niye len! Sinirine mi dokunuyor! (Bir sıçrayışta Achilles’un tepesine biner)
Arena Seyircisi: Maxiiimus! Maxiiimus!
Achilles kalkanıyla savunur ve Maximus’u altına alır.
Arena Seyircisi: Aaaaşil! Aaaaşil!
Yerde yatan Maximus sıkı bir tekmeyle Achielus’u uzağa fırlatır.
Arena Seyircisi: Maxiiimus! Maxiiimus!
Maximus: Ulan ne dönek seyirciymişsiniz be! İki dakika delikanlı olun…
Arena Seyircisi: Aaaaşil! Aaaaşil!
Maximus: Allah da belanızı versin! Başka bir şey demiyorum!
Bir saate yakın dövüşen ve bir türlü yenişemeyen Maximus ve Achilles yorulmuştur. Seyirci bile artık tezahüratı kesmiştir. Bu durumdan sıkılan Sezar ayağa kalkar.
Sezar: Anlaşılan bu böyle olmayacak. Ortamı biraz şenlendirelim.
Arena Seyircisi: Seeezar! Seeezar!
Sezar: Muhafızlar büyük kapıyı açın!
Brütüs: (Sezar’ın kulağına fısıldayarak) Efendim yalnız küçük bir sorun var.
Sezar: Neymiş o?
Brütüs: Conan’ı bulamadık efendim.
Sezar: Niyeymiş o?
Brütüs: Efendim o artık Akilonya’ya kral olmuş.
Sezar: Ulan bu devirde de önüne gelen kendini kral ilan ediyor anasını satayım. Ne yapacağız peki şimdi?
Brütüs: Onun yerine reytingi daha yüksek birini getirttik.
Sezar: Asterix deme sakın!
Brütüs: Hayır hayır korkmayın hemen!
Sezar: (Kızarır) Kimi getirdiniz oğlum, çıldırtma beni de söyle şunu!
Brütüs: (Büyük kapıyı gösterir) İşte geliyor!
Sezar: (Gözlerini kısarak büyük kapıya bakar, gözleri parlar, ağzı sulanır) Aferin len Brütüs, kedi olalı bir fare tuttun…
Bu sırada Maximus ve Achilles ağızları açık bir şekilde kapıdan gelene bakmaktadırlar. Arenada zaman durmuş gibidir. Kimseden çıt çıkmamaktadır. Sonra birdenbire gaza gelip, tribün duvarlarına abanan arena seyircisi hiç bağırmadığı kadar güçlü bir şekilde tezahürata başlar…
Arena Seyircisi: Zeeeeyna! Zeeeeyna! Zeeeeyna!
DEVAMI GELECEK AYDA!