Evet sonunda Eylül geldi. Ve Eylül ile beraber Türk sineması da hareketlendi. Daha doğrusu icebergin ucu gözüktü. Bu yıl kesin sayı olmamakla beraber 70’ten fazla film vizyona girecek. Bu da demek ki neredeyse her hafta bir Türk filmi veya fazlası olacak. Eylül ayı içerisinde beş Türk filmi vizyon buluyor. 18 Eylül’de ilk filmimiz Çıngıraklı Top sinemalarda olacak. Biz de filmin yönetmeni Egemen Ertürk ile keyifli bir sohbet yaptık. Banu’nun (Bozdemir) sorularını cevaplayan Ertürk ilk filmi olmasına rağmen ne kadar iddialı olduğunu anlattı röportajında. Kasım ayında vizyona girecek olan Aşk Geliyorum Demez filminin ünlü oyuncusu Bergüzar Korel de röportaj vermek için Cinedergi’yi seçen ünlülerden. Hiç kimseye söylemediği projelerini bize anlattı Korel. Ağustos ayı içerisinde Türk sineması büyük bir kayıp yaşadı. Milli Sinema’nın kurucularından Yücel Çakmaklı’yı kaybettik. Onun anısına hazırladığımız dosyada onu seven birçok ünlünün görüşlerini okuyacaksınız. Alper (Turgut) iznini yaptıktan sonra, ayağının tozuyla politik sinema dosyasıyla çok önemli bir inceleme yaptı. Klasiklerden günümüze hayatın vazgeçilmezi politikayı en önemli rengi olarak kullanan filmleri sizin için yazdı. Benim sayfasına bakarken bile korktuğum bir dosya ise Banu’dan geldi. Korku filmlerindeki çocuk karakterleri ve bunun sosyolojik yanını onun kaleminden zevkle okuyacağınızı düşünüyorum. Eylül ayına girerken ise beni çok mutlu eden bir gelişmeyi sizle paylaşıyorum. Yazı İşleri müdürümüz Fırat Sayıcı SİYAD-Sinema Yazarları Derneği’ne üye oldu. Zaten yıllardır bu mesleğin içinde olan arkadaşımızın bir de mesleğin tek derneği olan SİYAD’a üye olması beni çok mutlu etti. Böylece kadromuzda SİYAD üyesi olmayan tek kişi bile kalmadı. Daha önceki aylarda da Alper Turgut üye olmuştu. Bu kadro size hayatın her rengini sunabilecek bir dengeye sahip. Mesela Ali Ulvi Uyanık 18+ ile sansüre karşı açtığı savaşı bütün gücüyle sürdürüyor. Kimsenin söylemeye ve yazmaya cesaret edemediği şeyleri onun kaleminden okumaya zaten alışığız. Tabii askerdeki arkadaşımız Kerem Akça’yı da özlüyoruz ve üç dört ay sonra dönüp dosyalarını bize vermesini özlemle bekliyoruz. Kadromuzu size kısaca tanıttıktan sonra söyleyeceğimiz son söz şu olacak; Yeni döneme Cinedergi olarak hazırız. İnadımız inat sinemayı sizin için takip edeceğiz. Bütün haberleri, röportajları ve gelişmeleri, festivalleri bizden okuyacaksınız. Mesela 10 Ekim’de başlayacak olan Antalya Altın Portakal Film Festivali’ne tam kadro katılacağız. Bir sonraki ay düzenlenecek Bursa İpek Yolu Film Festivali’nin ise sponsoruyuz. Gündem bitmez, Cinedergi pes etmez. İyi okumalar…