İddia ediyorum, 2009 yılının en iyileri arasına ismini kolayca yazdırabilecek, hatta benim tarafımdan bakarsanız, uzun yıllar boyunca kolayca hafızanızda yer edebilecek, olağanüstü bir film. Filmi, diğerlerinden bir adım one çıkartacak faktör, sadece olağanüstü olması değil, aynı zamanda farklı olması ve bir anlamda duvarı yıkması…
“Duvarı yıkmasi” lafını biraz açacak olursak;
District 9 filminin çok orjinal bir senaryosu olduğunu, alışılagelmiş bir bilim-kurgu veya korku filminin yanında hiç alışık olmadığımız görsel efektler ve ses ile bezenip önümüze geldiğini ve bizi farklı dünyalara götürüp gerçekten düşündüren yapıda bir film olduğunu söyleyebiliriz..
İzleyicileri yanında film studyolarının da bu filmi önlerine alıp uzun uzun düşünmeleri gerektiği fikrindeyim. Kaldı ki, District 9 filmi, film şirketleri için de değişik boyutlara farklı kapılar açabilir diye düşünüyorum. Çekimlerinin, ses ve görüntü efektlerinin yanında, senaryo olarak düşündüğünüzde muazzam ve daha önce hiç uygulanmamış bir değerle karşı karşıya kaldığınızı görebiliyorsunuz.
Yanlız size bir uyarı; Filmin reklamlarını, özet görüntülerini izlemenizi kesinlikle tavsiye etmiyorum (Benim kesinlikle yapmadığım bir şeydir). Hayran kaldığım, Los Angeles sokaklarını süsleyen, ve bakmadan geçemediğim afişlerine rastlarsanız, filmi izlemeden onlara da bakmamanızı ve uzak durmanızı öneriyorum. Sebebi ise; filmin özet görüntülerinin size farklı bir intiba uyandırabileceği, ve sizi çok farklı bir beklenti içine sokabileceği kanaatinde olmam. Beni dinleyin, ve kesinlikle bunları yapmayın.
Neill Blomkamp size, 22 yil önce uzaylıların yerleştikleri bir dünyanın kapılarını açıyor, hem de ardına kadar.. Zaten asıl buyuleyici olan da bu değil mi?
Soruyorum size;
Uzaylıların dünyaya geldiği ve insanlığı tehdit ettiği kaç film seyrettiniz?
Veya
Uzaylıların uzaktan dunyayı tehdit ettiği, teğet geçtiği, gelip-gittiği kaç film seyrettiniz??
İste bu filmi diğerlerinden ayıran ve bir değil birkaç adım one çıkaran ve benim bu filmi gerçekten sevmemi sağlayan bu.
Hic yazılmamışla, hiç izlenmemişle, hiç okunmamışla karşı karşıya kalacağınız bir macera… İlginç değil mi?
Dünya üzerindeki 7.6 milyar insanın, uğrasmak zorunda olduğu bir uzay gemisini düşünün… 22 yıl önce üzerinize kabus gibi çöktüğünü, ve içindeki yaratıkların artık sizlerin bir parçası olduğunu…
Los Angeles’a gelmeden önce sadece hayranlıkla izlediğim, Los Angeles’a geldikten sonra sadece kısa bir dönem, deneme amaçlı uğrastığım dijital efekt işini en iyi bulduğum filmlerin başında geliyor bu film. İnsanlar tamamen gerçek, ama bütün uzaylılar dijital film şirketi tarafından özenle yapılmış ve belli üzerinde de bayağı bir çalışılmış.
Film hakkında bu kadar detay verince, baş karakter Sharlto Copley hakkında da biraz bahsetmek istiyorum. Filmin genelinde büyüleyici bir performans sergilemiş. Bence film üzerinde Neill Blomkamp kadar hakkı var.
Size bir tavsiye, Blomkamp ve Copley ikilisini dikkatle izleyin. Kısa zaman icersinde inanılmaz yerlere gelip, isimlerinden çok söz ettirecekler.