Zorla güzellik olur!
Banu Bozdemir
Teklif / The Proposal’ı izlerken, romantik komedilerin sinema için büyük gereklilik olduğunu düşündüm… Tabii kendim için değil, ona bel bağlayan, romantik anlarda eriyen, komik anlarda gülmekten kırılan bir kesim için… Teklif 2006 yılında sürpriz bir biçimde hitleşen ‘Step Up / Benimle Dans Et ile önemli çıkış yakalayan Anne Fletcher’in son filmi… Yani kadın elinden çıkma bir romantik komediyle karşı karşıyayız… Ama aynı zamanda Fletcher bir kareograf olarak Step Up filmine fazlasıyla özgünlük ve renk katmıştı… Arkasından gelen 27 Dresses / Benimle Evlenir misin fazlaca bir pırıltı taşımayan, sıradan bir yapımdı. Türk filmlerinin yaz sıcağına kapanması, dramların kışlıklarla beraber kaldırılması sonucu ortalık biraz da korku ve romantik komediye kaldı… Teklif bu boşluğu doldurabilecek filmlerden…
Konu anlaşmalı evlilik yapma noktasına gelen iki kişiyle ilgili… Kadın hırslı, despot, editör, kariyer meraklısı ve dolayısıyla sevilmeyen birisi… Erkek ise editör asistanı, yumuşak başlı, sonuna kadar işine sadık biri… Bu iki insanın bir araya gelip, birbirinden hoşlanması imkansız gibi dururken hikayenin yönü birden değişiyor… Özel hayatları asla kesişmeyen iki insan ‘acaba’ noktasına gelebiliyor. Kadının yaşlı, erkeğin genç olması da konuyu fişekleyen etkenlerden… Filmi izlerken eski Türk filmlerinin bol gözyaşıyla sıvanmış zengin kadın, fakir kız aşklarını andıran bir yanı var, imkansızlığın imkanını vurgulamak isterken…
Romantik komedilerin aile yanında artan dozu, başka şehirlerde daha da anlam kazanan yanı burada da kullanılıyor. Yani çift birbirlerini hep beraber oldukları ortamlarda görme şansına kavuşarak, başka fikirler ve insani yönlere dair fikirler edinebiliyorlar… Ailenin geleneksel bir ritüelinin, diğer kişiye kattığı şaşkınlık duygusu, evdeki bir kişinin çılgınlığı, romantik ortam yaratma çabaları büyük bir rahatlıkla bu filmin içinde de var…
Zaten romantik komediler sonuna kadar klişe barındırır ve biz bu klişeleri seviyoruz ve onlardan ilham alıyoruz diyorsanız ‘zorla güzellik olur’ tarzında bu filmi izlemenizi öneririz…
Ryan Reynold karşısında bir hayli yaşlı duran Sandra Bullock rahat bir oyunculuk sergileyerek, 180 derece dönüşüm geçiren bir ‘cadı’dan bir melek yaratamasa da, duygularını yumuşatan bir kadın rolüyle epey sempatik duruyor…