Fırat Sayıcı

Angelina Jolie bir film çekimi için Çin’e gidince, Brad Pitt, kankası George Clooney’i çağırmıştır. Salonda televizyon karşısında Amerikan futbolu seyretmekte bir yandan da bira içmektedirler. Üst kattan gelen çocukların sesi kafa şişirmekte, maçın heyecanına konsantre olamamaktadırlar.

 Brad Pitt: Hadi Steve, kaldır kıçını, hızlan biraz.

George Clooney: O tamponla biraz zor yakalar bizimkini. İşte bak gördün mü?

Brad: Ballısınız oğlum başka bişi diil.

George: Hadi lan ordan, balmış. Geçen sezon da gömmedik mi sizi bu sahaya. Hadi boş konuşma da kalk bana bi bira daha getir.

Brad: (Mutfağa yollanır) Ok. Ben de içerim bi tane.

George: Ağır ol len. Bu kaçıncı? Çocuklarına kötü örnek oluyorsun.

Brad: Bişi olmaz. Daha saat erken. Kırk yılda bir Angi yok. Çocuklara bakıcı tuttuk. Kafam rahat. (O sırada yukarıdan çeşitli dil ve lehçelerde çocuk bağırışları duyulur, Brad yukarı seslenir) Heeey, kime diyorum ben! Shut the fuck off! Bu evde İngilizceden başka bir dil konuşulmayacak demedim mi ben size! (Sesler kesilir) Inglourious Basterds!!!

George: Şşşt, şşşt! Sakin ol adamım. Geç otur şöyle, onlar sadece çocuk.

Brad: Hacım, bunlar çocuk değil, şeytan. Biri diğerinin saçını çeker, biri diğerinin eşyasını izinsiz kullanır. Sonra hır gür tabi… Olan arada bana oluyor. Hanfendi, kafasına göre gittiği her yerden çocuk topluyor. Sanki hediyelik eşya. Demiyor ki, benim herifin başı şişer mi? Benim herif bu çocukları kabullenir mi? Onların arasında kendi öz evladımız Shiloh da gümbürtüye gidiyor. Çocuk esirgeme kurumuna döndü anasını sattığımın evi!

George: Eee, abi sözü dinlemezsin ki! Ben demedim mi sana. Bu kadar şanın şöhretin var. Karizma, yakışıklılık desen var. Para desen gırla. Elini sallasan evin her odasına 20 hatun doldurursun. Sen ne yaptın kalktın, piyasanın en cadı karısıyla beraber yaşamaya başladın. Hatun hem kıskanç, hem asi, hem dediğim dedik! Valla o evdeyken çekine çekine geliyorum sana.

Brad: Yok, abi. Sen rahatına bak. Senle bi alıp veremediği yok.

George: Yok, yok. Ben bazen hissediyorum tavırlarından. Angi, beni pek sevmiyor. Tabi, senin gibi düzenli bi ilişkimiz yok ya, ondandır.

Brad: Alakası yok, saçmalama. Aha sayı oldu. Hahaha!

George: Hayret, bi sayı almayı başardınız.

Bu sırada dolaptan bir bardak su almak için çocukların bakıcısı iner. Güzel bir sarışındır. Kızı gören çapkın George’un ağzı açık kalır. Kız yukarı çıkar.

George: Oğlum, bu ne lan?

Brad: Ne ne?

George: Şu sarışın fıstık. Bakıcı kız.

Brad: Ha, o mu? Linda’yı diyorsun. Ne olmuş?

George: Var ya sen salaksın lan. Daha bu yaşta hayatını bitirdin. Çıksana olum arasıra yukarı. Çocuklarınla ilgileniyormuş ayağına yavşasana şu çıtıra.

Brad: Ya, bi git allahaşkına ya. Saçma saçma konuşma. Angi’ye söylerse ne olur biliyor musun sen?

George: En kötü tokat manyağı yapar seni…

Brad: Ha şunu bileydin.

George: İyi kardeşim sen bilirsin. (Ayağa kalkar) Sen burada otur maçı seyret. Ben biraz sizin çocuklara masal anlatayım.

Brad: (O da panikle ayağa kalkar) Otur lan şuraya. Rezil mi etçen beni? Kızın sevgilisi var oğlum.

George: Eee? Kim George Clooney’e hayır der ki bu dünyada? Ben gidiyorum yukarı.

Brad: (Durdurmaya çalışarak) Ya bi saniye. Nereye gidiyosun ya? O kadar kolay mı oğlum bu işler. Kız gider basına masına anlatır. Sonra uğraş dur. Yoksa ben de bilirdim yavşamayı.

George: Erkeksen sen çık o zaman. Kaç yıldır, Angi’den başkası var mı lan hayatında? Tek eşli mi oldun lan bunca yıl sonra?

Brad: Oğlum bak beni gaza getirme. Kafam güzel. Angi’ye de kızgınım zaten. Giderim şimdi yukarı…

George: Hadi koçum hadi… (Brad’in sırtına vurur) Göreyim seni. Çık yukarı, bitir işi. Benden sana güzel bir Las Vegas tatili hediye. Biraz erkek ol be! Eski günlerimizdeki gibi.

Brad: (Biraz düşünür) Tamam lan. Sen kazandın. Ne kaybederim ki? Sen otur bekle beni.

Brad, ayna karşısında saçlarını düzeltir. Üstüne başına çeki düzen verir. Yukarı çıkar. George, sırıtarak televizyonun başına geçer ve maçı izlemeye başlar.

George: Böyle yola getirirler adamı işte. Hadi oğlum, bi sayı daha!

Bu sırada evin dış kapısı açılır.

George: Nooluyo lan? Bu kim şimdi?

İçeri giren Angelina Jolie’dir. Sessiz sessiz salonun ortasına gelir. George Clooney’le karşılaşınca biraz bozulmuştur.

Angelina Jolie: Sen yine mi buradasın. Ohh, beyefendi, yine yayılmış, her taraf bira şişesi. Brad nerde?

George: (Angi’ye belli etmeden yaşadığı panikle) Eee, mmm, sanırım çocukların yanında! Dur sesleneyim.

Angelina: Yok sakın haa! Sürpriz yapacağım. Çin’den de bir çocuk evlat edindim. Arabada bekliyor. Brad çok sevinecek. Ben yukarı çıkıyorum. Sen de şu ortalığı topla biraz.

George: (Koltuğa yaslanır, şişeden bir yudum alır) Şimdi hapı yuttuk!

Biraz sonra yukarıdan bağırış çağırış sesleri, Angelina’nın çığlıkları, tokat sesleri, çocuk ağlamaları…vs. gelir. Brad önde Angelina ve bakıcı kız arkada aşağı inerler. Angelina bir yandan kızın sarı saçlarına yapışmış yolmakta, bir yandan da Brad’i tokatlamaktadır.

Brad: Hayatım dur yanlış anladın. Açıklayabilirim. Linda sadece bana masaj yapıyordu.

Angelina: Allah belanı versin senin herif gibi! Saçımı süpürge ettim be senin için. Bu şıllıkla mı aldatacaktın beni. (Birden George’u görür) Allah senin de belanı versin. Yuvamızı yıktın, şerefsiz herif. Bi uçkurunuza sahip çıkamıyosunuz di mi? Müstakbel kocamın da aklına giriyorsun, hayvan herif, şu sürtüğü de al ve defol evimden.

George, pılısını pırtısını toplayıp, hiç cevap vermeden dışarı çıkar. Angelina Linda’yı da dışarı atıp kapıyı kapatır. Brad içeride kalmıştır.

George: (Sanki hiç bir şey olmamış gibi sırıtır, Linda’ya yanaşır) Merhaba, daha önce tanışmamıştık sanırım. İstersen seni evine kadar bırakabilirim. Yada bu gece ilk uçakla Como Gölü’ndeki evime de kaçabiliriz. Ne dersin?

 

 

Serdar Akbıyık
1967 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Antropoloji Bölümü'nü bitirdi. Erol Simavi Vakfı Gazetecilik Bursu'nu kazanıp iki yıllık eğitimden sonra Hürriyet Gazetesi'nde istihbarat muhabiri olarak mesleğe başladı. 1992 yılında Hürriyet Yazıişleri'ne geçti. 1993'te Spor Gazetesi'ni kuran grupta yer aldı. 1996'da Hürriyet Yazıişleri'ne döndü. 1999'da Star Gazetesi kuruluşunda bulunmak için Hürriyet'ten ayrıldı. 2000-2001 yıllarında Almanya'da Star Gazetesi'ni çıkaran grupta Yazıişleri Müdürlüğü yaptı. 2002'de Türkiye'ye dönüp Star Grubu'na bağlı olan ve yeniden yayımlanan Hayat Dergisi'nde görev aldı. Hayat Dergisi'nde ve Star Gazetesi'nde sinema eleştirmenliği yaptı. 2004 yılında Star Gazetesi Yazıişleri Koordinatörlüğü görevine getirildi. Halen Star Gazetesi İnternet Yayın Müdürlüğü ve sinema eleştirmenliğini sürdürmektedir. Star Gazetesi, Kral Müzik Dergisi ve internette çıkardığı Cinedergi'de sinema yazıları yayımlanmaktadır. 2007 yılında "Türk Sineması'nı Yönetenler" adlı yönetmenlerle yaptığı röportajları kapsayan bir kitap çıkardı.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.