TWILIGHT
Meyer’ın kitabını saran acılı gençlik hezeyanlarının filmini kaplamasına izin vermeyen Hardwicke zirve noktasına ulaşan prototip yönetmenlerden biri…
Edebiyatta ve sinemada vampirler üzerine klasikleşen ve rutine doğru giden her türlü geleneği keyifle bir kenara fırlatan Alacakaranlık’ı “karanlık kahraman” lardan arındıran Hardwicke Edward ve Bella arasındaki aşkı ön plana çıkartıyor. New York Times’ın en çok satanlar listesinde bulunan (halen bulunmakta) ve 5.5 milyonun üzerinde satışa ulaşan Stephenie Meyer kitapları; Twilight (Alacakaranlık), New Moon (Yeni Ay), Eclipse (Tutulma), Breaking Dawn (Şafak Vakti) okuyucuların ilgi odağı olmuştu ve artık beyazperdeye sıçrama zamanı çoktan gelmişti. Harry Potter filmlerinin gişede büyük bir başarı sağlamasıyla J.K Rowling kitaplarının satış grafiğinin yükselmesinin ve Stephenie Meyer’in da, J.K Rowling’in izinden giden bir yazar olarak literatüre girmesinin beyazperde için önemi büyük.
Altını çizerek belirtmeliyim ki; pek çok yönetmen Rowling’in kitaplarını seyircinin sindirebileceği bir beyazperde seyirliğine dönüştürmek uğruna büyük bir çaba sarf ederken, Catherine Hardwicke daha önce yönettiği Thirteen ve Lord Of The Dogtown filmleriyle yeniyetme gençliği eleştirerek dikişi tutturmuştu. Hiç kuşkusuz izleyicinin midesine bir yumruk gibi inen Alacakaranlık bir bakıma viktoryen zeminlere kısa devre yaptıran o dehşet verici ama baştan çıkartıcı etkisinin yüz küsür yıllık cool’laşma sürecine geldiği nihai noktayı temsil ediyor.
Alacakaranlık’ın perde arkasına doğru yolculuk yaptığımızda herkes tarafından bilinmeyen bilgilere eriştik. Birincisi; Stephenie Meyer Twilight’ı piyasaya sürmeden evvel, Edward’ı merkez noktasına oturtarak onun duygularını kaleme alıp Midnight Sun isimli bir roman yazmış. Ama roman ne yazık ki yayımlanmamış. Çünkü korsanın iyice ilerlediği şu dönemde, romanın ilk 12 bölümünün internete sızmaması için hiçbir neden yokmuş. İkincisi; 100’den fazla fan sitesi bulunan Alacakaranlık 20 dile çevrilmiş ve New York Times-Editörün Seçimi, Publisher’ın “Yılın En İyi Kitabı”, Amazon’un “Son 10 Yılın En İyi Kitabı”, Teen People’nin “Hot List” seçimi, Amerikan Kütüphaneler Birliği’nin “Gençler Yetişkinler İçin En İyi 10 Kitap Listesi” ve gönülsüz okuyucular için “En İyi 10 Kitap” listelerine girdi. Üçüncüsü; her ne kadar kitapla film arasında farklılıklar görünse de Hardwicke, Bella ve Edward arasındaki romantizmi sağlamak için şu mizanseni düşünmüş: Çimenlere doğru uzanan Bella ve Edward’ın güneşin (güneşe çıkamamasına rağmen) etkisiyle beraber birbirlerine daha da çok yakınlaşmaları. Filmin yapım öyküsü tesadüflere bağlı olarak gelişmiş ve hayli enteresan şekilde ilerlemiş. Rivayet o ki; Hardwicke gün ışığına çıkamayan vampirleri tasvir etmekte biraz zorlanmış. Meğer rüyasında Bella ve Edward’ı ormanda yatarken görmüş, vampirin çıplak etinde gün ışığı parıldıyormuş. Aslında Hardwicke sahneyi çıkartmak istemiş ancak yazar için bu sahne çok önemli olduğundan çıkartamamış. Bunun üzerine sahneyi ILM’nin görsel efekt uzmanlarına havale etmiş.
Eleştirmenlerden tam not alan Alacakaranlık bu modern,görsel ve duygulara dayanan ve kesinlikle yasaklanan Romeo-Juliet vari aşk hikâyesi Yeni Ay filmiyle daha da şekillenecek.