Banu Bozdemir
Televizyonda ve beyazperdede karşımıza komik olarak çıkan karakterlerin gerçek hayatta bir beton kadar ciddi dolaştığı söylenir, hatta bu söylem bir şehir efsanesi halini aldı bile… Ama bu daha çok Türk komedyenleri için geçerli sanırım ki! Çocukken büyükbabasının cenazesinden sonra eve gelip, televizyonun karşısına gömülen adamımız Adam Sandler, karşısına bir Jerry Lewis filmi çıkınca gülmekten tortop olmuş… Sonra Lewis’ten öğrendiği şeyi tüm hayatına yaymış. Hiç beklemedikleri ve ihtiyaçları olmadığı anlarda bile insanları güldürmek…
1966 Brooklyn doğumlu olan aktörün kalabalık bir ailesi var. Yahudi ve geleneksel çizgide ilerleyen bir ailenin en küçük oğlu… Kardeşi Scott’un yoğun desteğiyle komedyen olmaya karar veren Sandler, şöhret basamaklarını adım adım ve bir hayli ter dökerek kazananlardan… Stand Up şovlar ve sonrasında Saturday Night Live’da yıldızı parlayan Sandler, hemen arkasından rol aldığı Happy Gilmore’la iddiasını çabucak ortaya koydu… Ardından gelen Sucu, Evlilik Öpücüğü ve Süper Baba da başarısızlıklarına sünger çeken ve çabalayan bir adam olarak karşımızdaydı. Punch-Drunk Love hem onun hem de biz seyirciler için bir şaşırtmacaydı. Paul Thomas Anderson’un yönettiği filmde başrolü Emily Watson ile paylaştı. Sonra tekrar eski komedi anlayışına zıpladı. Kazara Zengin’den sonra Asabiyim de Jack Nicholson’la karşı karşıya geldi. Filmde bol bol sinir kahkahası atıldı… Spanglish ve 50 İlk Öpücük zorlama senaryosu ve Sandler’in gezgin ruhuyla pek bir göz doldurucuydu. Click hayatımıza nüfuz eden izleme sorunu ve hayattan memnuniyetsizliğimize pek bir uhrevi bakıştı… Damadı Öpebilirsin ve özellikle de Zohan’a Bulaşma komiklikle sinir arasında giden bir çizgideydi. Yine bol bol sinir kahkahaları attığımızı söyleyebilirim. Bu ayın filmi Bedtime Stories / Gerçek Masallar da ağzından dökülen her masal cümlesinin gerçeğe dönüştüğü Skeeter Branson rolünde… Maceraya hazır olun!