Yamyam ol; daima genç ve güzel kal!
“Mantı – Gaau ji” (2004)
Yönetmen: Fruit Chan
Oyuncular: Miriam Yeung, Bai Ling, Tony Leung Ka Fai
1.85:1 Geniş Ekran / Türkçe 5.1 – Çince 5.1 – Çince DTS / 87 dakika.
as sanat ürünleri
Üç korku öyküsünden oluşan “Sam Gang Yi”nin “Mantı”sı uzun versiyonuyla karşımızda: Aklıma yıllar önce izlediğim, saygın bir cerrahın genç kadınları öldürüp, dokular tazeyken kafalarını ameliyat için kullanmasını anlatan İngiliz filmi “Corruption”(1968) geldi. Dehşet içinde kalakalmıştım, çünkü bunu, yüzünün tek yanı bir kazada hasar gören sevgilisinin yeniden eski görünümüne kavuşması için yapıyordu; onu teşvik eden güzellik tutkunu kadın tam bir katil ruha sahipti!
Hong Kong yapımı “Gaau ji”, insan denilen vahşi türün, tüm bir uygarlık görüntüsü altında, genç, güzel, diri, sağlıklı, giderek ölümsüz kalabilmek uğruna göze alabildiklerini, yer yer alaycı, kanınızı dondurarak, ‘kütür kütür’ seslerle kafanıza çakıyor! Eski televizyon dizi yıldızı Bayan Lee, hiperseksüel kocasının –her erkek gibi- yirmili kızlara düşkünlüğünden, para içinde mutsuz olmaktan ve yaşlanmaya başladığına dair güçlü sinyallerden bunalıp bir çıkış ararken çalar kapısını Aşçı Mei Teyze’nin(!). Ama ne teyze! Enfes bir dişi! Mantısının gücü, bin dört yüz yıldır Çin’de yapılan bir ‘aile yemeği’ olmasından çok, malzemesinde saklıdır: Kadınların içinde hayat bulan ceninler, en fazla beş aya kadar çıkarıldığında ve taze taze kıyılıp, mantının içinde ‘terbiyeli’ biçimde yer aldığında, önce tereddüt edilse de, sonraları tadına doyum olmadan yenilir, yutulur. Aynen andığım filmdeki gibi, hep daha fazla isteyerek: Orada hasarlı dokular bozulmaya yüz tuttukça daha fazla kadın kafasına, burada da alabildiğine gençleşebilmek için daha fazla kürtaja ihtiyaç var!
Muhakkak ki, cesur, cüretkâr, riskli bir film. Üç ana karakter, ne mantıcı, ne de karı-koca, seyircinin duygudaşlık kurabileceği gibi ( acaba öyle mi?).
Yönetmen, hep genç kalabilmek uğruna nasıl korkunç bir açgözlülüğün hüküm sürdüğünü, üstelik Budizm gibi mistik bir evrensel görüşün yaygın olduğu toplumun içinden anlatıyor. Mantıcı genç kadın, kötü toplu konutlarda, nemli sıcağın yapış yapışlığında hayatla dalga geçiyor. Ona gelenlerin zayıflıklarını yakalayıp inandırıyor; bir seçim sunuyor. Öykünün yüreği de bu noktada atıyor. Seçim: İnanmayıp kalkıp gidersiniz, o yoksul yerde de olduğu gibi, ‘ruhu güzel’yaşlı insanların yaptığı günlük bakımlarla fiziksel değişimi kabullenirsiniz; ya da yersiniz mantıları. İkinci tercih, bedeller ödetir ama. Bugün, güzellik ve gençlik uğruna bıçak altına yatan birçoğuna ödettiğine benzer!
İnsan doğasının en karanlık noktalarına kadar inen Fruit Chan, sadece gençlik uğruna değil anlık zevkler için de insanlığın bitebildiğini hikâyesine dâhil ediyor. Belki izlerken mideniz kaldırmayacak ve çok fena hissedeceksiniz; şunu unutmayın ki bu bir film ve çok daha ağır gerçekler her gün yakınımızda yaşanabiliyor. Bir tür ayna gibi görün “Mantı”yı.
Asya-Pasifik bölgesinin en mükemmel işlerine imza atmış Christopher Doyle’un, seyredeni ‘daraltma’ amacına yönelik dar mekân çalışması ve izlemesi gerçekten de sağlam mide-sinir sistemi isteyen planları ‘yumuşatan’ açıları, dikkat çekiyor. Oyuncular, tuhaf-çetrefil bir kişiliği yaratan ‘teyze’ Bai Ling, bir yığın korkunç mantıyı tam da o niyetle yediğine inandırarak mideye indiren ‘Bayan Lee’ Miriam Yeung ve her gözeneğinden seks yapma arzusu salgılayan ‘Bay Lee’ Tony Leung Ka Fai ise, gayet lezzetli!
Ekstralarda, fragman ve yaklaşık yirmi dakika Bai Ling’le röportaj var ki, izledikten sonra ona aşık olmayacak bir sinema seyircisi, kadın ve erkek, tanımıyorum.