45. ANTALYA ALTIN PORTAKAL FILM FESTIVALI BU YIL DA GORKEMLI GECTI. FESTIVALDE DERVIS ZAIM NOKTA FILMI ILE EN IYI YONETMEN ODULUNU ALDI. (SUKRU TOPGUL-CAFER ESER-MEHMET SELMAN BEKTAS ANTALYA-IHA)

Banu Bozdemir

Bir şey bittikten sonra arkasından konuşmak, o şey üzerine iyi ya da kötü yorumlar yapmak, dilin kemiğinin olmadığının en iyi kanıtı… 11 gün süren, her anına film karelerinin takıldığı bir festivalden sonra, filmi geriye sarmak da o kadar zor bir şey olmasa gerek… Bilindiği gibi festival dört yıldır iki koldan ilerliyor… Birisi ulusal, birisi uluslar arası kanadı tutuyor… Aslında Antalya Film Festivali’nin özü ulusal yarışma ama uluslar arası yarışmada dört yılda hatrı sayılır ölçüde yol aldı. Yine konuklar, sonuçlar ve gittikçe artan şaşaasıyla Altın Portakal bir gündemler zinciri yaratmayı başardı…

AVRASYA’NIN HOLLYWOOD’U

Dördüncü yılını kutlayan Uluslar arası Avrasya Film Festivali özenli seçilmiş, aynı döneme denk gelen Filmekimi’yle benzer bir programa sahipti. Aralarında Üç Maymun ve Sonbahar’ın da bulunduğu Uluslar arası Yarışma da en iyi film ödülü Karim Dridi’nin Khamsa adlı filmi kazandı. SİYAD yazarlarının ağırlıkta olduğu NETPAC ödülü ve SİYAD ödülü ise Özcan Alper’in Sonbahar filmiyle Nuri Bilge Ceylan’ın Üç Maymun filmine verildi. Eleştirmenler Birliği’nin de tercihi bir Türk filminden yana oldu. Nokta da bu ödülü kazandı. Ulusal yarışmadaki ödüller de dikkate alınırsa ‘sinema yazarları olmasa bazı filmlere hiç ödül çıkmayacaktı’ tezi böylece doğrulanmış oldu. Ama uluslar arası bölüme filmlerden çok konuklar damga vurdu yine de…
Sempatik tavırlarıyla dikkat çeken Kevin Spacey, ‘bugüne kadar en zorlandığım ve en iyi filmim’ dediği Güreşçi’yle beğeni toplayan Mickey Rourke, masum güzelliğiyle dikkatleri üzerine çeken Marisa Tomei, ‘bugünün sinemasını ve yönetmenlerini anlamıyorum’ lafını sıkça tekrarlayan Maximillian Shell, festivalde kısa süreli arz-ı endam eyleyen Bo Derek ve festivalin en karizmatik adamı, annesiyle gezmeyi tercih eden ve alçakgönüllü aktörü Adrian Brody de festivalin konukları arasındaydı…


YERLİ’NİN ZORLUĞU

Bu sene ulusal bölümde tam 16 film yarıştı. Aslında her sene olduğu asıl tartışmalar da bu 16 film ekseninde yaşandı. 34 film arasından seçilen 16 film, genel olarak iddialı yapımlardı. Başını Tuncel Kurtiz’in çektiği jürinin fazla zorlanacağı düşünmüştük ama jüri bu zorluğu aşmanın bir yolunu bulmuşa benziyordu. Kendisini zorlayacak filmleri yok sayarak…
Zaten Kurtiz’in Şeyh Bedrettinlerden, Pir Sultan Abdallardan başlatarak ‘biz bunu seçtik, başkası muhakkak başka seçerdi’ demesinden ödüllerin tartışma kokacağı belli oluyordu.
Cannes’da en iyi yönetmen ödülü kazanan Nuri Bilge Ceylan’ın Üç Maymun’u sadece en iyi özel efekt ödülüne değer görüldü. Semih Kaplanoğlu’nun Süt filmi hiçbir ödüle değer bulunmadı. Reha Erdem’in Hayat Var filmi sadece SİYAD ödüllerinde yer buldu kendine. Benim kendime yakın bulduğum ve insanoğlunu içindeki suçluluk duygusuyla fazlasıyla yüzleştirdiğini düşündüğüm Yeşim Ustaoğlu’nun Pandora’nın Kutusu ise En iyi Yardımcı Kadın Oyucu ödülüyle ayrıldı festivalden. Festivalin galibi Nokta filmiyle Derviş Zaim oldu. Bu da jürinin biraz daha geleneksel olanı öne çıkarmasının ürünüydü. Zaim En İyi Yönetmen ve Jüri Özel Ödülü’yle taçlandırıldı. Ben Hopkins imzalı Pazar – Bir Ticaret Masalı, ortak yapımlı bir film. Ana yapımcının Türk olmaması sorun çıkarmadan filmi Antalya’da En İyi Film seçerken, SİYAD ödüllerinde bu özelliği nedeniyle yer alamayacak görünüyor… En İyi Erkek Oyuncu da filmin oyuncusu Tayanç Ayaydın’ın oldu. Sinemanın ‘küçük adamı’ Volga Sorgu da hak ettiği ödülü En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülüyle aldı. Ağlamayana meme yok, atasözünü doğrularcasına, her sene altın portakala uzanması bir iddia meselesi haline gelen Nurgül Yeşilçay da ‘bu muymuş’ diyerek kucakladı heykelciğini… Tabii diğer kadın oyuncuları da unutmayarak… Artık yeni bir Yeşilçay filmine kadar hepimiz rahatız…
Sonuçta sonuçlar her zaman birilerini memnun eder, birilerini ise etmez… Ama su akar yolunu bulur…
Bir de sektörün söyleyecek söz anlamında bayağı dolu olduğu gözlerden kaçmadı. Onur Ödülü kazanan Eşref Kolçak, yıllarını karıştırsa da Türk sinema yasasının işlevsizliğinden dem vurmaya çalıştı. Yeni düzenlemenin yolda olduğu müjdesi geldi Kültür Bakanından anında… Yapımcı Baran Seyhan ise Kültür Bakanlığı’nın filmlere ayırdığı ödeneklerin yararından bahsederek, bu ödenekleri eleştirenlere bir hayli sert çıkıştı… Sonuçta Antalya’da on bir gün boyunca her şey sinema içindi ve her şey sinemaydı…

 

KUTU

Ulusal yarışma sonuçları…

  • En İyi Film: Pazar-Bir Ticaret Masalı (Ben Hopkins)
  • Altın Portakal SİYAD En İyi Film Ödülü: Hayat Var (Reha Demir)
  • Yurtiçi Kargo Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü: Nokta (Derviş Zaim)
  • Behlül Dal Digitürk Genç Yetenek Jüri Özel Ödülü: Aydın Bulut (Başka Semtin Çocukları)
  • En İyi Yönetmen: Derviş Zaim (Nokta)
  • En İyi Senaryo: Ben Hopkins, (Pazar-Bir Ticaret Masalı)
  • En İyi Müzik: Mazlum Çimen (Nokta)
  • En İyi Kadın Oyuncu: Nurgül Yeşilçay (Vicdan)
  • En İyi Erkek Oyuncu: Tayanç Ayaydın (Pazar-Bir Ticaret Masalı)
  • En İyi Sanat Yönetmeni: Türker İşçi (Başka Semtin Çocukları)
  • En İyi Görüntü Yönetmeni: Zekeriya Kurtuluş (Vicdan)
  • En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Övül Avkıran (Pandora’nın Kutusu)
  • En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Volga Sorgu Tekinoğlu (Başka Semtin Çocukları)
  • En İyi Kurgu: Mustafa Preşeva (Vicdan)
  • En İyi Laboratuvar: Fono Film (Gökten Üç Elma Düştü-Vicdan)
  • En İyi Saç ve Makyaj: Vicdan
  • En İyi Kostüm: Zeynep Sırlıkıya (Pazar-Bir Ticaret Masalı)
  • En İyi Ses Tasarımı-Miksaj: Nokta
  • En İyi Özel Efekt: Murat Balkan (Üç Maymun)

 

Banu Bozdemir
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunu. Sinema yazarlığına Klaket sinema dergisinde başladı. Dört yıl Milliyet Sanat dergisi ve Milliyet gazetesinde sinema yazarı, kültür sanat muhabiri ve şef yardımcısı olarak çalıştı. İki yıl Skytürk Televizyonunda sinema, sanat ve ‘Sevgilim İstanbul’ programlarında yapımcı, yönetmen ve sunucu olarak görev aldı. Antrakt Sinema Gazetesi’nde iki sene editör olarak çalıştı. Tarihi Rejans Rus Lokantasına hazırlanan ‘Rejans Tarihi’ ve ‘Rejans Yemekleri’ kitabının editörlüğünü yaptı. Rejans Rus lokantası başta olmak üzere birçok şirketin basın danışmanlığı görevini üstlendi. Film + sinema dergisine Türk sineması röportajları yaptı. Küçük Sinemacılar, Benim Trafik Kitabım, 'Çevremi Seviyorum' adı altında on iki tane ‘çevreci’, dört tane fantastik çevre temalı yirminin üzerinde çocuk kitabı bulunuyor. Sosyal medyada yolunu kaybeden bir genç kızın maceralarını anlattığı ‘Leylalı Haller’ yazarın ilk romanı. Kaşif Karınca ise beyaz yakalılara çocuk kafasıyla yazdığı ufak bir yaşam manifestosu özelliği taşıyor. TRT’ye çektiği ‘Bakış’ adlı bir kısa filmi bulunuyor. Halen aylık sinema dergisi cinedergi.com'un editörü, beyazperde.com ve öteki sinema yazarı. Kişisel yazılarını paylaştığı banubozdemir.com sitesi de bulunan yazar filmlerde ve festivallerde jüri üyesi olarak görev alıyor, filmlere basın danışmanlığı yapıyor, sinema ve kısa film atölyelerinde ders veriyor. Çocuklarla sinema ve çevre atölyeleri düzenliyor.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.